Garabet Orunöz’den “Kamp Armen’in yıkımını AKP durdurdu” diyen Markar Esayan’a yanıt

[ A+ ] /[ A- ]

19445

Marksist.org

Yıkımına karşı direnişin 11 gündür sürdüğü Kamp Armen’de yetişenlerden biri olan Garabet Orunüz, yıkımı AKP’nin durdurduğunu iddia eden Markar Esayan’a yanıt verdi.

AKP milletvekili adayı Markar Esayan, Daily Sabah’da İngilizce yazdığı köşesinde, Kamp Armen’le ilgili Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı’nı “süreci takip etmemekle” suçlayarak, günlerdir direniş nöbeti tutan aktivistleri yok saydı ve “Hükümet müdahale etti ve yıkım sürecini durdurdu” dedi.

Esayan yazısında daha geçtiğimiz günlerde Ermenileri tehcirle tehdit eden AKP’nin “devlet aklını değiştirdiğini” iddia ederek “Yeni Türkiye”yi övdü.

Marksist.org, direnişte ilk gününden beri yer alan ve hükümetle müzakere sürecine de kampta yetişenlerin temsilcisi olarak katılan Garabet Orunöz’e Esayan’ın iddialarıyla ilgili görüşlerini sordu.

Orunöz muhabirlerimize şunları aktardı:

“Eğer hükümet durduracak olsaydı, bügun yıkılmamış olması gerekiyordu. Çünkü bir gün öncesinde Etyen Mahçupyan beni aramış, ben telefona cevap veremedim, sonra cevapsız arama görünce geri aradım Etyen Mahçupyan çıktı. Yarın kampın yıkılacağını söyledim, yani ertesi gün. Bunu Başbakan’a ulaştırmasını söyledim; hâlâ fahri de olsa danışmanlık hizmetinde bulunduğunu kendisine ulaşabileceğini biliyordum. Ulaşabilirdi ve ulaştı da. AKP durdurduysa neden bu binanın üçte biri yıkıldı?

Etyen Mahçupyan inkâr etmeye kalkmasın, önceden haberleri vardı. Telefonda saati saatine kaydı var. O görüşmede çay kahve içelim diye konuşmadık. Bu kampın yıkılmaması için konuştuk. Arkadaşlığımız da muhabbetimiz de yok. Sadece bu kampın yıkılmaması için ricada bulundum. Yerine getirseydi, yıktırmasaydı. Bu kampın yıkımını HDP ve CHP Tuzla İlçe teşkilatları durdurdular.

Yıkım kararının iptalini AKP yaptırdı ama 8-9 gün direnişten sonra. Rıuhsat verilmiş buraya. Gerekçesi de tinerciler, uyuşturucu bağımlıları, fuhuş yapanlar burayı kullandığı için bu binanın yıkılması gerekiyormuş. Temizlik yani. Oysa burada yaşayan bir aile vardı, tek başına yaşayan bir genç kız vardı. Kendimiz bu binayı zor bulurken, tinerciler nereden bulacakmış? Yıkım ruhsatı iftira üzerine verilmiş.

Yıkım kararından 8 gün sonra AKP’liler iptal ettirdiler. O da ettirdilerse, ben kararı görmedim. Benim siyasilerden hiç birisine itimatım yok. Adaylardan Markar Esayan da etnik kimliğimden olabilir ama neticede o da bir siyasetçi. Siyaset, benim anladığım kadarıyla iyi yalan söyleyebilme, halkı iyi oyalayabilme sanatıymış. Söz verip zaman vermeme sanatına siyaset deniyormuş. Bunu yeni öğrendim.

Bu kampın tapusunu istiyoruz, ‘vereceğiz, halledeceğiz, yapacağız’ deniyor ama 40 sene sonra mı yapılacak 40 saat sonra mı bunu merak ediyorum.”