Dokuz Adım Atın Suikast Aydınlansın

[ A+ ] /[ A- ]

Funda TOSUN
Agos Gazetesi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dink suikastıyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) devreye sokmasının ardından, Dink ailesi avukatları, içerisinde dokuz talebin yer aldığı bir metni DDK üyeleri Mehmet İlhan ve İsmail Hakkı Sayın’a gönderdi.

Metinde, Dink suikastının ardından kısa süre içerisinde eylemi gerçekleştiren örgütün tetikçisinin ve Pelitli ayağının yakalandığı, ancak örgütün bütününün ortaya çıkarılmadığı belirtildi.

Suikastten bugüne dek gelinen süreçte elde edilen bilgi ve belgeler ışığında Trabzon İl jandarma görevlileri ve Trabzon ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin, İstanbul Valisi ve Vali Yardımcısının, MİT görevlilerinin, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın, MİT Müsteşarlığı’nın, Genelkurmay Başkanlığı’nın sürecin önemli parçaları olduğunun belirtildiği metinde, bazı devlet görevlilerinin Hrant Dink’in öldürüleceği istihbaratına sahip oldukları buna rağmen hiçbir önlem alınmadığının ortaya çıktığı ifade edildi.

Dink ailesi avukatlarından Fethiye Çetin ve İsmail Cem Halavurt’un imzasını taşıyan metinde suikast sonrası süreçte onlarca inceleme ve soruşturma başlatıldığı, ortaya çıkan somut bilgilere rağmen Dink’e neden koruma sağlanmadığı, koruma sağlamayanların neden yargılanmadığı sorularının bugüne dek cevapsız kaldığı vurgulandı. Metinde, AİHM’in Dink suikastı nedeniyle Türkiye’yi mahkûm ettiği kararda etkili soruşturma yürütülmediği kanaatine varıldığı ve ayrıca İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin Hrant Dink’in yaşama hakkının korunmaması hususunda İçişleri Bakanlığı’nın ağır hizmet kusuru olduğuna hükmettiği de hatırlatıldı.

Konuyla ilgili DDK üyeleri Mehmet İlhan ve İsmail Hakkı Sayın’a hitaben kaleme alınan metinde yer alan dokuz talep sırasıyla şöyle:

1- Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisine sahip oldukları halde önleyici bir tedbir almayan bütün sorumluların tespit edilerek neden hareketsiz kaldıklarının araştırılması.

2- Cinayete ilişkin ayrıntılı bilgilere sahip olmasına rağmen engel olmayan kamu görevlileri hakkında cezai yaptırımlar uygulanması.

3- Sorumluların yargılanan örgütle olan ilişkilerinin doğrudan savcılarca araştırılması.

4- Cinayetin ardından delilleri yok eden, gizleyen, değiştiren tüm sorumlular hakkında etkili soruşturma yapılması ve bu kişilerin örgütle bağlantısının araştırılması.

5- 4483 sayılı yasa uyarınca ya da Trabzon Savcılığınca yürütülen ve cezasızlıkla sonuçlanan tüm soruşturmaların yeniden yapılması ve bu soruşturmaların doğrudan Dink davası savcılarınca TCK 314, 39, 220, 83 ve CMK 8/2 maddeleri uyarınca yapılması.

6- Cinayetin ırkçı bir saikle işlenip işlenmediğini araştıracak, cinayet öncesi ve sonrasındaki dinamikleri ortaya çıkaracak bakış açısına sahip savcıların görevlendirilmesi.

7- Süreçteki kişi ve kurumların çokluğu göz önüne alındığında görevlendirilecek savcıların zaman ve enerjisinin çoğunu bu işe ayırmasının sağlanması.

8- Etkili bir soruşturma yolu olmadığı AİHM kararıyla da tespit edilen 4483 sayılı yasada değişiklik yapılarak inceleme ve karar merciinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı sorununun giderileceği, mağdur ya da şikayetçinin sürece dahil edileceği düzenlemenin yapılması.

9- Devletin kurumlarında ve istihbarat örgütlerinde bulunan ancak yargılama makamlarıyla paylaşılmayan cinayeti aydınlatabilecek bütün bilgilerin araştırılması ve incelenmesi.