Sürgünde 147. Yıl

[ A+ ] /[ A- ]

İnsanlık suçu zamanaşımına uğramaz!

Çerkes Soykırımının 147. yıldönümünde yalnız acılarımızı hatırlamak için değil, dünyanın 21 Mayıs’ı ‘Çerkes Soykırım ve Sürgünü’ olarak tanımasını talep etmek, ‘çifte vatandaşlık’ hakkımızı haykırmak ve Rusya, soykırım yaptığını kabul edinceye kadar mücadele edeceğimizi duyurmak üzere bir araya geliyoruz.

‘Ulusların geçmişini hatırlama şeklinin, geleceğinin oluşturulmasında en önemli araç’ olduğundan yola çıkarak, uluslararası belgelerdeki tanıma göre ‘sürgün’ ve ‘soykırım’a tabi tutulmuş Çerkeslerin 21 Mayıs’ı yalnız bir simge gün olarak değil, aynı zamanda yaşadıkları topraklardaki ‘kimlik ölümüne’ karşı bir direniş, hak ve özgürlük mücadelesinin her yıl yenilenen başlangıç tarihi olarak da görmesi gerektiğini haykıracağız.

İnsanlık tarihinin bu ilk soykırım gününde tüm dostlarımızı JİNEPS pankartı altında, yanımızda yer almaya çağırıyoruz!

21 Mayıs 2011 – 13.00
Buluşma Noktası: Taksim Tramvay Durağı
Basın Açıklaması: İstiklal Caddesi Rusya F. Konsolosluğu önü

21 Mayıs 1864’de Ne Oldu?

Kafkasya’nın kadim halkı Çerkesler, 1864 yılına kadar vatanları Çerkesya’da özgür yaşarken, bugün 40’ın üzerinde ülkede yaşıyor. Çünkü Rus Çarları, Dünya’ya hükmetmek için İstanbul’a ve Hindistan’a yakın olmak istiyordu. Ama yollarının üstünde Çerkesya vardı. Karar verdiler: “Bize Çerkesler değil Çerkesya gerekli.”

Osmanlı ise bölgesel güç yarışındaydı ve sınır sorunları yaşıyordu. Çar’a direnen Çerkeslerin savaşı, Sultan’ın işine geliyordu. Politikaları, savaşın teşviki ve uzaması üzerine kuruldu.

İngiltere kralı ise, Çarın Hindistan’dan uzak durmasını istiyordu. Çerkesler Hindistan bekçiliği yapıyordu aynı zamanda. Savaşın sürmesi için, asla yerine getirmeyecekleri yardım ve destek vaadinde bulundular.

Çerkeslerin tek talebi ise vatanlarında özgürce yaşamaktı. Özgürlük ve vatan sevgisi, dış etkilerle birleşti ve orantısız güçlerin savaşı kaçınılmaz oldu. Kabileler halinde yaşayan Çerkesler ve Çarlık Rusyası arasında uzun yıllar süren savaşın sonuçları korkunçtu.

* Yaklaşık 1,.5 milyon insan sürgüne tabi tutuldu.

* 500 binin üzerinde insan sürgün yolculuğunda ve ilk yerleştikleri bölgelerde yaşamını yitirdi. Sadece Trabzon’da 53 bin kişi öldü.

* Kafkasya’nın yerli halklarından Adigeler’in bir boyu olan Natuhaylar bu savaşın sonucunda yok oldu.

*Vubıh dili kayboldu.

Çarlık askeri külliyatında yer aldığı ve Uluslararası Çerkes Birliği’nin girişimi ile 1997 de UNPO’nun karar altına aldığı gibi; Çerkesler uzun yıllar soykırıma maruz kaldı ve vatanlarından sürgün edildi. Çifte vatandaşlık ve kadim topraklarına koşulsuz dönebilmek, onlar için bir hak arayışı oldu.

Çerkesler’in adalet arayışları sürüyor. Yaşadıkları dünya ülkelerinin her birinde, soykırım ve sürgünün mirasını devralan Rusya temsilciliklerine, ülke ve dünya kamuoyuna sesleniyorlar: “Soykırımı tanıyın!”.

Jineps Yayın Kurulu
Mayıs 2011