Aram Dikran Toprağına Kavuşmayı Bekliyor

[ A+ ] /[ A- ]

aramdikran

Rüyalarımda görsem inanmazdım
Diyarbakır’ı görebilmeyi
Günaydın Diyarbakır seni çok özledim
Sen kapılarını bana açtın
Beni çok mutlu ettin

Kürt müziğinin duayeni Ermeni bestekâr ve yorumcu Aram Dikran Melikyan (daha yaygın bilinen adıyla Aramê Tîgran) 8 Ağustos 2009’da Yunanistan’ın başkenti Atina’da hayata veda etti. Ermeni Soykırımı yaşanırken, Dikran’nın annesi ve babası Suriye’nin Kamışlı (Qamişlo) kentine kaçarak hayatını kurtarmış ve 1934 yılında da Aram Dikran dünyaya gelmiştir. Altı yaşında ut çalmaya başlayan Dikran, başta Kürtçe ve Ermenice olmak üzere birçok dilde seslendirdiği şarkılarla Mezopotamya halklarının gönlünde büyük bir yer edinmiştir.

Aram Dikran, ölmeden önce, 2008 yılında Diyarbakır’a geldiğinde, Türkiyeli dostlarından bir arzusu vardı: Anne ve babasının doğduğu toprakların kalbine, Diyarbakır’a gömülmek. Onun bu isteğini gerçekleştirebilmek için; kapatılan DTP, Diyarbakır Belediyesi ve Mezopotamya Kültür Merkezi, Dikran’ın cenazesini Yunanistan’dan İstanbul’a, oradan da Diyarbakır’a nakletmek istedi ve bu doğrultuda bir komisyon oluşturuldu. Dönemin hükümeti Dikran’nın son vasiyeti kabul edip cenazesinin Türkiye’ye getirilmesine izin verseydi; Dikran’ın cenaze töreni, kendi şehri olan Dikranagerd’de [Erm. Diyarbakır, Dikran’ın şehri anlamına gelir], Diyarbakır Surp Giragos Kilisesi’nde kaldırılacak ve Urfakapı’daki Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verilecekti.

Komisyonun tüm çabalara rağmen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaması sebebiyle Dikran’ın cenazesi Türkiye’ye getirilmesi ve Diyarbakır’da toprağa verilmesi, İçişleri Bakanlığı tarafından engellendi. Hrant Dink’in dediği gibi Aram Dikran’ın da bu topraklarda gözü vardı, gömülmek için…

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayanların Türkiye’ye gömülmesi için hazırlanmış bir yasa ya da mevzuat, Dikran vefat ettiğinde bulunmuyordu. Gömülme izni, İçişleri Bakanlığı’nın keyfine bırakılmış bir durumdu. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in ve kapatılan DTP Başkan Genel Vekili Selahattin Demirtaş’ın İçişleri ve Kültür bakanlıklarıyla yoğun temaslarda bulunmasına, Melikyan ailesinin umutlu bekleyişine rağmen, İçişleri Bakanlığı’nın onay vermemesi nedeniyle Aram Dikran’ın bedeni sürgünde kaldı ve Brüksel’de defnedildi. ‘Kürt açılımı’nın yapıldığı tarihlere denk gelen Dikran’ın vefatı, böylesi insani bir talep dahi, AKP hükümeti tarafından ‘bölücülük’ tehlikesi nedeniyle reddedilmişti.

Dünyada ve Türkiye’de, ölen bir insanın uyruğu ne olursa olsun, istediği yere gömülme hakkı vardır ve bu temel bir haktır. Keza ülkemizde yaşamış yabancı uyruklu birçok yazar, şair, müzisyen vb. bu topraklarda defnedilmiştir ama temel mesele, bu topraklarda yaşamış ve bu coğrafyanın anadillerinde eserler üreten bir sanatçının öldükten sonra kendi yuvasına kavuşturulmamasıdır ve hâlâ bu tutumu sürdürülmesidir.

Türk-Ermeni ilişkileri devamlı katliam ve soykırım gibi kavramlar üzerinde tartışıldı. Hangi taraftan ne kadar insan öldüğü, nerede ve ne kadar toplu mezar olduğu, nerede iskeletler çıktığı üzerine inatlaşıldı duruldu. Ama yaşayan insanlar üzerine tartışma birçok zaman geri plana alındı. Soykırımdan kurtulan kadınların, erkeklerin, çocukların başlarına neler geldiği son 10 yılda yapılan çalışmalarla ortaya çıktı. Bunda siyasi ve sosyo-politik değişimin çok önemli katkıları olduğunu söyleyebiliriz.

Kürt hareketinin 30 yıldır verdiği hak mücadelesi, Türkiye demokrasisine çok ciddi kazanımlar sundu. Türkiye’de halkların kendi sesini bulması ve haklarını araması, bu mücadelenin kazanımları sayesindedir. Kürt sorunu için çözüm sürecini yaşadığımız şu günlerde, Kürt, Ermeni ve de Mezopotamya halklarının değer verdiği bir isim olan Aram Dikran’ın bedeninin, vasiyeti olduğu gibi, annesinin ve babasının doğduğu topraklara gömülmesi için atılacak olan adımlar, sürece dair samimiyet göstergesinin bir parçası olacaktır. Bu topraklarda yaşanan katliamlarla bir yüzleşme hamlesi olacağı gibi, ne kadar da yetersiz olsa, hükümetin, Diaspora Ermenilerine yaptığı ‘geri dönün’ çağrısı için de Dikran’ın vasiyetinin yerine getirilmesi yeni bir başlangıç olacaktır.

Aram Dikran’ın bedeninin Diyarbakır’a gömülmesi, çözüme dair atılması gereken somut adımlar arasında olmalıdır. Bırakın Aram Dikran toprağına, bu topraklarda yaşayanlar da Aram Dikran’a kavuşsun.

NOR ZARTONK / ՆՈՐ ԶԱՐԹՕՆՔ