‘Bayramda Gidecek Bir Mezarımız Bile Yok’

[ A+ ] /[ A- ]

Etkin Haber Ajansı

Cumartesi Anneleri, bugünkü eylemde 25 Ekim’de başlayacak olan bayramı hatırlattı, “Bayram bizim neyimize! Gidecek bir mezarımız bile yok” dedi.

Cumartesi Anneleri, kayıplarının bulunması ve adaletin sağlanması için bir kez daha Galatasaray’da bir araya geldi. Aileler, 395. buluşmalarında Fehmi Tosun’un akıbetini sordu. 25 Ekim’de başlayacak bayramı hatırlatarak, “Bir mezarımız bile yok” diyen aileler, Kürt siyasi tutukluların 12 Eylül gününden bu yana sürdürdüğü açlık grevine dikkat çekti.

’32 yıldır oğluma hasret koydular’

Eylemde ilk olarak, 12 Eylül döneminde idam edilen Veysel Güney’in kısa süre önce yaşamını yitiren annesinin mektubu okundu. Anne Güney, “15 Eylül’de gönderdiği mektupta “Rahatsızlığım nedeniyle aranızda değilim. 32 yıldır oğluma hasret koydular. Ama bulana kadar mücadelemi sürdüreceğim, hepinizi özlemle kucaklıyorum” diye yazmıştı.

‘Bizi yok sayacaklar’

Eylemde söz alan kayıp Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, Suriye Devlet Başkanı Esad için “Halkına zulüm yapıyor” diyen Başbakan Erdoğan’a, “Bize bu yapılanlar zulüm değil mi?” diye sordu. Birkaç gün sonra bayram olduğunu hatırlatan Yıldız, “Asker aileleri oğullarının mezarlarına akın etti, diyecekler. Bizi yok sayacaklar. Ortalık kan gölü. Asker, gerilla ölümleri. Neyin bayramı?” dedi. Savaşa ve yaşanan ölümlere dikkat çeken Yıldız, “Duyarlı insanlara sesleniyorum. Sokağa dökülün, savaşı durdurun” diye konuştu.

Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak da, “Bir yandan yeni anayasa yapılıyor, bir yandan da savaş tezkeresi çıkartılıyor, milliyetçi-şovenist politikalar devam ediyor. Demokratik ve özgürlükçü anayasaya ‘Evet’ diyoruz. Aksi takdirde mücadelemizin karşısında olacaksınız” dedi.

‘Bayram demeden öldürmeye devam ediyorsunuz’

Toplu mezardan kemikleri çıkartılan Vecdin Avcıl’ın ağabeyi Behçet Avcıl, konuşmakta oldukça zorlandı, “Siz Suriye’ye bayramda çatınmayın, çağrısını yapıyorsunuz. Bizim çocuklarımız insan değil mi? Bayram demeden öldürmeye devam ediyorsunuz. Siz nasıl insansınız, nasıl Müslümansınız” diye hükümete tepki gösterdi.

Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da Kürtçe yaptığı konuşmada, bayramın kendileri için bir şey ifade etmediğini belirtti, “Gidecek bir mezarımız bile yok” dedi. Cezaevlerinde 39 gündür sürdürülen açlık grevi karşısında hükümetin sessiz kaldığını belirten Tosun, “15 aydır Sayın Öcalan’dan haber alamıyoruz. Bu insani talepleri duymayan insan olamaz. Devlet bu talepleri mutlaka karşılamalı” diye konuştu.

Fehmi Tosun nasıl kaybedildi?

Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemlerinde Fehmi Tosun’un akibetini sordu.

5 çocuk babası olan Fehmi Tosun, 19 Ekim 1995 tarihinde sivil polisler tarafından 34 UD 597 plakalı beyaz Renault araca zorla bindirilerek Avcılar’daki evinin önünden kaçırıldı. Eşi ve çocukları aracın ardından koştu. Tosun onlara “Beni öldürecekler” diye bağırdı. Olay gündüz vakti komşuların gözü önünde gerçekleşti.

Bu tarihten 3 ay önce Fehmi Tosun’un 14 yaşındaki oğlu polisler tarafından alıkonulmuş, “Babana söyle onu yakaladığımızda cezaevine gidemeyecek, bütün kemiklerini kıracağız” dedi.

Eşi Hanım Tosun ve İHD, tüm yasal yollara başvurdu. Fehmi Tosun’un gözaltına alındığı inkar edildi. 4 yıl sonra gözaltına alınan Tosun’un kardeşine, Terörle Mücadele Şubesi’nde “Seni de ağabeyin gibi öldürelim mi?” denildi.

İç hukuktan sonuç alınamayınca dava AİHM’e taşındı.

17 Eylül 2003 tarihinde, AKP Hükümeti AİHM’de yaptığı savunmada Fehmi Tosun’un kaybedildiğini kabul ederek, etkili soruşturmaların yürütülmesini zorunlu kılan talimatları vermeyi taahhüt etti. Bu taahüdün üzerinden tam 9 yıl geçmesine rağmen hiçbir şey yapılmadı.

İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklamayı okuyan Aylin Tekiner, Fehmi Tosun’un kaybedildiğinde görevde olan yetkilileri hatırlattı: “İl Emniyet Müdürü Necdet Menzir’di. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu’ydu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay’dı. Müdür Yardımcısı Kadir Akbıyık’tı.”

Tekiner, “Fehmi Tosun’un kaybedilmesinden onları ve onları terfi ettiren, koruyan hükümetleri sorumlu tutuyoruz” dedi.

Cumartesi Anneleri, açıklamanın ardından 396. haftada buluşmak üzere eylemine son verdi.