Bir Kod 2’den Fişlenen Sanatçılara

[ A+ ] /[ A- ]

Murad Mıhçı

31 Mart yerel seçimlerinden sonra, ülkenin tarihi bir siyasi kırılmaya doğru yelken açtığını sanırım herkes görüyor. Buna dair Kod 2 ve sol açıktan bir birey olarak düşüncelerimi paylaşmak istedim. Kod 2 nedir diyen varsa yazının son bölümüne kadar dayanmasını rica ederim.

Herkesin malumu, “ülkede bundan daha fazlası artık olmaz, mümkün değil” dediğimiz her şey oluyor. En son “olması mümkün değil” dediğimiz, 31 Mart belediye seçimleri sonrası YSK başkanının dahi kabul etmediği bir gerekçe ile seçimin yenilenmesi oldu. Herkesin bir anda 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasındaki gibi şeylerin yaşanacağı kaygısını taşıdığını görüyoruz.

Bunları konuşmadan bir önceki dönemde yapılan seçimlere gidelim. Demokratik Bölgeler Partisi birçok belediyeyi kazanmıştı ama neredeyse hepsine kayyum atandı. Batı’da, özellikle Kürt olmayan ve demokrat olduğunu söyleyen bizler bu olaya nasıl baktık? Bugün İstanbul Belediye seçimlerinde Sayın Ekrem İmamoğlu’nun hakkının gasp edilmesine nasıl bakıyoruz? 31 Mart mazbatası iptal edildikten sonra İstanbul Valisi’nin kayyuma benzer bir şekilde atandığının farkında mıyız?

Ya da HDP’ye çok azla farkla kaybettirilen kentlerde HDP’nin oyların yeniden sayılması gibi itirazlarının hiçbirinin YSK tarafından kabul edilmemesini ne kadar gündeme getirdik?

Peki daha da geçmişe gitmeye gerek yok. Yine 31 Mart seçimlerinde önceden KHK ile atılmış ama aday olmak için tüm koşulları sağlayan, temiz kağıdı alan ve halkın iradesiyle seçilen belediye başkan ve meclis üyelerinin bu hakları gasp edilirken nasıl bir ruh hallindeydik? Ya da bunu ne kadar umursadık?

Kürt olmayan bir birey olarak, 31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na hak gaspı yapıldığını nasıl savunuyorsam, HDP’lilere uygulanan YSK kararlarına ve daha sonra iktidarın yaptığı hak gaspına da aynı ölçüde tepki veriyorum. Peki bu yazıyı okuyan dostlar, siz bu tepkiyi başkaları için de veriyor musunuz yada etrafınız veriyor mu?

Bağlar Belediyesi’nde yasal bir şekilde aday gösterilen ve seçimi kazanan HDP’li Eş Belediye başkanlarımız yerine ikinci parti seçilen AKP adayına başkanlığın verilmesine ne diyorsunuz?

31 Mart seçimlerinde HDP hatta Kürtler İstanbul seçimlerinde ne yapacak diyen kaç kişi acaba bugün kendine bu soruları sordu?

Umarım İstanbul seçimlerinde tencere çalan, yürüyen ve hatta anlaşılır nedenle çekinen evinde oturan dostlar yani herkes bu konu üzerine biraz düşünür.

#HERŞEYÇOKGÜZELOLACAK

Şimdi Kod 2’yi başlıkta neden kullandığıma geleyim. Görüyorum ki bir dizi sanatçı ya da sanatçı demenin yanlış olabileceği ünlü isim #herşeyçokgüzelolacak diyerek yaptığı paylaşımlar nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Arşiv Daire Başkanı Muhammet Safi tarafından fişlenmiş. Ben buna bakarken biraz buruk gülümsedim. Azınlık diye kabul edilen bizler, doğduğumuz günden itibaren fişleniyoruz. Benim bir Ermeni olarak kodum 2, yaşamımı hep bu görünmez, gizli fişleme koduyla sürdürüyorum.

İmamoğlu’na destek verdikleri için kodlanan, fişlenen dostlar, sizinki geçici bir şey. Yarın iktidar değişir ve belki siz bu defa baş tacı olursunuz. Ama iktidarlar değişsin ya da değişmesin biz, azınlıkların kodu ve fişlenmemiz hiç değişmedi. Belli ki de değişmeyecek…

Neyse neyseee… 23 Haziran seçimlerinde sandıkta görüşmek üzere…

#ամենբանշատաղուորպիտի ըլլայ / #herşeyçokgüzelolacak