“Cezasızlık” Örnek Oldu

[ A+ ] /[ A- ]

Bianet

Kurt’u vuran sanık polisin avukatı, Uğur Kaymaz davasındaki polislerin beraat ettiğini örnek vererek kendi müvekkilinin de beraatini istedi.

Mahkeme Muğla’da üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Şerzan Kurt’u vurduğu gerekçesiyle 36 yıla kadar hapisle yargılanan sanık polis Gültekin Şahin’in tutukluluğunun devamına karar verdi.

Bugünkü duruşmada, Kurt’un avukatı Nezahat Paşabayraktar’ın mahkemeye sunduğu Adli Tıp Uzmanları Derneği raporuna göre, olayın olduğu gün yapılan incelemelerde Kurt’un omzunda bulunan kurşun deliğinin çapı, Adli Tıp Kurumu’nun yaptığı otopsi raporunda belirtilenle uyuşmuyor.

Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü duruşmasına Kurt’un babası Ömer Kurt, annesi Necla Kurt ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eskişehir İl Örgütü üyeleri de katıldı.

Arada geçen 12 günlük süre içerisinde yara deliğinin çapının değişebileceğine vurgu yapan Kurt’un avukatları, sanık Şahin’in “kasten insan öldürmekten” yargılanması gerektiğini söyledi.

Avukat beraat istiyor

Sanık Şahin’in avukatı Erol Halka ise söz konusu raporların kesin bir hüküm içermediğini, mahkeme heyeti tarafından itibar edilmemesini istedi. Halka, mahkemeye sunulan raporların sanık Şahin’e yönelik bir suç unsuru taşımadığını söyledi.

Halka, raporlarda belirtilen, “Kurt’un ölümü, silahlı yaralama ile başına aldığı kült bir cisim sonucu gerçekleşmiştir” şeklindeki beyanının tek başına şüphe oluşturduğunu ileri sürdü.

“Kaymaz Davası”na gönderme

Avukat Halka, müvekkilinin beraatini isterken, Uğur Kaymaz davasını kanıt olarak gösterdi, “Mardin Kızıltepe’deki davada dört özel harekat polisi tek gün bile tutuklu kalmadı. Müvekkilim ise iki yıldır tutuklu” dedi.

Ayrıca, üçüncü yargı paketindeki düzenlemeler çerçevesinde Şahin’in tahliyesini talep etti.

Sanık Şahin de “kaçma şüphesinin bulunmaması nedeniyle” tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, sanığın taleplerini kabul etmedi.

Mahkeme, raporu savcının incelemesine karar vererek duruşmayı 17 Ağustos’a bıraktı.

Davanın seyri

Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Kurt, 12 Mayıs 2010’da vuruldu, ağır yaralandı, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 19 Mayıs’ta yaşamını yitirdi.

Kurt’un ölümü ile ilgili olarak Muğla Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi’nde görevli polis memuru Şahin tutuklandı.

Şahin hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde “olası kasıtla nitelikli insan öldürme” suçundan dava açıldı. Dava “güvenlik gerekçesiyle” Eskişehir’e nakledildi.

“Kaymaz Davası”nın polisleri

Uğur ve babası Ahmet Kaymaz da 21 Kasım 2004’te Mardin Kızıltepe’deki evlerinin önünde açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. 12 yaşındaki Uğur’a 13, Ahmet Kaymaz’a sekiz kurşun isabet etti.

Mahkeme dört polise dava açılan davada “polislerin meşru müdafaada bulunduğuna” kanaatyla beraat kararı verdi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi de kararı oybirliğiyle onadı.

Kaymaz ailesi, iç hukuk yolları tükenince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Türkiye, AİHM’e verdiği savunmada “Polislerin kendi hayatları tehlikede olduğundan başka türlü davranma şansları yoktu” dedi.