Festus Okey Cinayetini Örtmek İçin Çok Uğraştılar

[ A+ ] /[ A- ]

Ruken ADALI
ANF

Nijeryalı göçmen Festus Okey’in karakolda öldürülmesinin ardından açılan davada mahkemenin bütün yargılama pratiği, cinayeti kapatmak üzerine oldu: “Ortadan kaybolan bir numaralı delil gömleği araştırmadı. Yıllarca kimlik tespiti ile uğraştı. Ailenin başvurusunu kabul etmedi. Müdahillere “mahkemeye hakaret”ten suç duyurusunda bulundu.”

Nijeryalı göçmen Festus Okey’in 5 yıl önce bugün gözaltında tutulduğu Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’nde öldürülmesinin ardından başlayan yargı süreci de, işkenceye “sıfır tolerans”la yaklaştığını öne süren AKP hükümetinin, işkenceyi cezasız bıraktığı sayısız örneklerden biri oldu. Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, işkenceyi cezasız bırakmak için elinden geleni yaptı.

Nijeryalı göçmen Festus Okey, 20 Ağustos 2007 tarihinde gözaltında tutulduğu Beyoğlu Polis Karakolu’nda bir polisin silahından çıkan kurşunla yaşamını yitirdi. Olayın ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden gelen açıklama tanıdıktı. Polisin iddiasına göre, Okey, polis Cengiz Yıldız’ın silahını almaya çalışırken silah ateş almış ve Okey ölmüştü. Ancak, bu iddiaya temel olacak deliller ortada yoktu. Davanın seyrini belirleyecek olan Okey’in üzerindeki gömlek de bir anda ortalıktan kaybolmuştu.

Sadece Okey’in kimlik bilgileri ile uğraştı

Ölümün ardından polis Cengiz Yıldız hakkında “olası kasıtla insan öldürmek” suçundan Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ancak, mahkeme bütün bir yargılama boyunca Festus Okey’in kimlik bilgileriyle uğraştı. 27 Kasım 2007’de başlayan davanın ikinci duruşmasında, sanık polis Yıldız’ın avukatı “Bu kişinin adı Festus Okey değil, kaçak bir vizeyle gelmiş, adını sonradan Festus Okey koymuşlar. Acaba terörist midir?” deyince, mahkeme Nijerya Büyükelçiliği’nden bilgi istedi. Mahkeme heyeti aylarca Okey’in kimlik bilgilerinin Nijerya’dan gönderilmesini bekledi.

Bu konuda bir gelişme olmayınca avukatlar, Okey’in ailesine ulaştı. 13 Aralık 2011 tarihli karar duruşmasında Festus Okey’in ağabeyi Tochukwu Gamellah Ogu ikinci kez müdahillik başvurusunda bulundu. Ogu’nun müdahillik talebi kabul edilmedi.

Mahkeme, Okey’in pasaportu, Ogu’nun doğum belgesi ve Okey için Nijerya’da düzenlenen cenaze törenine ilişkin fotoğraflardan oluşan belgelerin, Festus Okey’in kimliğinin tespiti konusunda yeterli olmadığını ileri sürdü.

Mahkeme başkanı cezanın para cezasına çevrilmesini istedi

Yargılama sonucunda sanık polisin “taksirle adam öldürme” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme başkanı, cezanın alt sınırdan verilmesini ve para cezasına çevrilmesini talep etti, ancak oy çokluğu ile sanık polis Yıldız’ın 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılması kararlaştırıldı.

Sanık polis, delil silahla dolaştı

Okey’i öldüren silah bile delil muamelesi görmedi. Silahın uzun süre sanık polis Yıldız’ın üzerinde olduğu, mahkeme heyeti silahı isteyince ortaya çıktı. Ancak, 11 Eylül 2008’de istediği silahı, 7 Nisan 2009’da sanık polise geri verdi.

Müdahiller soruşturmalık oldu

Festus Okey davasında dikkati çeken bir başka nokta da, mahkeme heyetinin, davaya müdahil olmak isteyenler karşısında aldığı tutum oldu. Müdahillik başvurularını reddeden mahkeme, kişisel başvuruda bulunanlar hakkında soruşturma başlatılmasına karar verdi. Gerekçe ise “Mahkeme heyetine hakaret” olarak açıklandı.

Dosya Yargıtay’da

Dosya, hem müdahil avukatların hem de sanık avukatların itirazıyla Yargıtay’a gönderildi. Şimdi Yargıtay’dan gelecek karar bekleniyor.

Ayrıca avukatlar, kimlik tespiti için dava açtı. Buna göre, mahkemenin belirlediği bir tarihte, Okey’in Nijerya’daki ağabeyi Tochukwu Gamellah Ogu Türkiye’ye gelerek, DNA testi için doku örneği verecek.