Gülten Kaya’dan Fatih Altaylı’ya Cevap!

[ A+ ] /[ A- ]

İnsanlığın utancı olmak zor!

Habertürk gazetesinde, kendisini KCK Savcısı(!) gibi gören köşe yazarı “Bugün Ahmet Kaya hayatta olsa, büyük ihtimalle KCK tutuklusu olurdu.” diye öngörmüş. Bu yazıyı okumamdan birkaç saat önce, MAZLUMDER adlı sivil toplum kuruluşu, hayat içindeki duruşu nedeniyle Ahmet Kaya’ya İNSAN HAKLARI/VEFA ÖDÜLÜ vermişti.

Hangisi insani?

On bin civarında insan KCK ismi altında yargılanıyor. On bin! Bir müzik adamı olarak Ahmet Kaya’yı da orada görme bilinçaltı nedeniyle de olsa, anlaşılıyor ki uygar dünyayla aşık atmak henüz haddimiz olmadığı için, bu dünyada, yani bizim dünyada böyle medya yöneticileri de var.

Hangisine utanalım?

Ben en çok, bazı kürsülere çıkıp yüksekten bir yerden hayata bakarken, aslında o sırada oluşan tarihin içinden geçtiğimizi ve hayata karşı alınan o pozisyonların birer onur ya da onursuzluk tanımı olacağını algıyamayanların durumunu acıklı buluyorum.

Hangisine yanalım?

Ahmet Kaya hangi nedenle aramızdan ayrılmış olursa olsun (ki nedenlerin tümü belleğimizde-belgelerde), insanlığın gölgesi arkasına sığınarak yaşamak zor yaşamaktır, zoru yaşamaktır tabii. Ahlak bir kere yok oldu mu, debelenip durmanın faydası olmuyor. Günah insanın ruhuna/yakasına yapışıp kalıyor.

Rahatsız, eğreti akıl yürütmeler, bozarak, bükerek dibe daha batmalar şimdilik birer kakafoni gibi uçuşsa da, zehirli bütün dillerden çıkan harfler ve kelimeler, insanlık dünyadan elini-ayağını çekene kadar birer yazılı belge olarak kayda geçecek, akla yerleşecek. Ya utancınız olacak kelamınız, ya da erdem ve ahlak üzre dönecek diliniz ki çocuklarınızla kuracağınız geleceğiniz ışıldasın.

İnsan, yönünü kaybetmeye görsün, artık ne yana, hangi köşeye, hangi köşeden dönse, kötülüğe çarpar, hangi uçurumdan düşse kötülüğe çakılır. Yani zordur artık ‘tezkiyesini düzeltmek’. Yani istediğini söyleyen, istemediğini işitmeye başlar artık.

Hasılı; Kötülerin teşhiri, hakikatin kabulü kadar zor değil tabii, insanlığın utancı olmak zor!

Dilim fazlasına dönmüyor. Annemin ismi Zeynep’ti. “İncin ama incitme” inceliğini o öğretti bana…