Karadeniz’in Pontos Rengi Solduruldu

[ A+ ] /[ A- ]

PONTOS KIRIMI – 4

pontus sürgünü nevzat onaran yazı dizisi

Nevzat ONARAN
Evrensel

Pontos meselesi özelinde incelediğim bilgi kaynağının tamamı, Meclis tutanağı veya BMM hükümetinin hazırladığı kitap olmak üzere Ankara’nın resmi dokümanıdır.

Buna göre;

1- 1921 ve sonrasında Karadeniz’de Rumlardan sadece erkekler değil, kadın ve çocuklar da sürüldü.1 Rumlar, 1915’ten itibaren Ege ve Marmara’dan sonra Karadeniz’den de dahile sürülmüştü.2
2- Canik Mebusu Emin’e göre, 93 bin Samsunlu Rum’un yarısı sürüldü ve kalan diğer yarısı dağa kaçtı ve geride çoluk çocuk 5 bin Rum kaldı. Samsun Mutasarrıfı’na göre ise kalan Rum nüfusu, ancak Müslüman nüfusunun %5’i kadar.3
3- Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin’in, Ankara hükümeti emri gereği Samsunlu Rumları çoluk çocuğuyla birlikte sürmesi Samsunlu Müslümanları kaygılandırdı. Samsunlular, can ve mal güvenliğinin riske atıldığı için Ankara hükümetine başvurdu. Samsunlu Müslümanların korktuğu başına geldi ve silahlı Rumların saldırıları arttı.4 İçişleri Bakanı Ali Fethi de, “Tehciri müteakip şekavet (sürgünün ardından haydutluk) bir kat daha fazlalaşmıştır” dedi.5
4- Trabzon Mebusu Hafız Mehmet, Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin’in Pontos Sürgünü’nü, 27 Mayıs 1915 tarihli Tehcir Kanunu yürürlükteymiş gibi yaptığına dikkat çekti. Hafız Mehmet, 1918 sonunda Tehcir Kanunu ile Ermenilerin yaşadığını bir vahşet olarak değerlendirmişti.6
5- 1920 sonundan 1921 Kasımı’nın ortasına kadar, Merkez Ordusu ve 1922 yazına kadar jandarma ile affedilen çetelerle Pontoslulara yönelik operasyonlar sürdürüldü.7
6- Gerekçesinde affedilen çetelerin ‘Pontos eşkıyası tenkili’ için kullanılacağı belirtilen tasarının 19 Ocak 1922’de kanunlaşmasıyla, Merkez Ordusu’nun tasfiyesi sonrasında doğan boşluk çetelerle dolduruldu ve 45-50 asker öldüren İlyas bile affedildi. İçişleri Bakanı Ali Fethi, affedilen Hasan Çavuş’un çetesiyle çok yararlı olduğunu bizzat anlattı.8
7- Eski İçişleri Bakanı ve İzmir Mebusu Refet (Bele), Ankara hükümetinin Karadeniz politikasını, “Hükümetin resmî tebliğlerinden takip ettim her gün astılar, her gün kestiler. Ne bitmez adam varmış…” şeklinde özetledi.9
8- Meclis kayıtlarına göre, 1922 yılı yaz ayları itibariyle pek de sürülecek Rum kalmamıştı; dağa kaçanların bir kısmı da silahlıydı. Bunun için 1922 yazında, Meclis’te, Giresun, Trabzon ve Rize pek gündeme gelmezken, tartışılan Samsun, Amasya ve Tokat’ta silahlı Pontosluların tenkili meselesidir.10
9- 1922 yazında, Karadeniz’de, Anadolu’nun kadim halklarından Rum rengi solduruldu.
10- Pontos’un kayıp kızı Tamama gibi, Karadeniz’de kalan Rumlar da Müslüman oldu.

Müslüman Pontoslular hakkında üç haber:

+ Doğan Haber Ajansı’nın 05.02.2011 tarihli haberi; Ankara OSTİM Sanayi Sitesi’nde meydana gelen patlamada ölen Necdet Tanışma, Trabzon-Çaykara’da toprağa verildi. Babaannesi Gülsü Tanışma, torununun ardından “Bizi bırakıp nereye gittin” diye Rumca ağıtlar yaktı.11
+ evrensel.net’ten 01.10.2011 tarihli haber; Trabzon-Tonya’dan Apolas Lermi ailesi yıllarca ‘Ben Rum’um’ diyemeyen sayısız Karadenizli Rum kökenli aileden biri. İlk albümü ‘Kalandar’ı çıkaran Lermi, “Köyümün Rumca türkülerini köyümde söyleyemiyorum” dedi.12
+ Sabah gazetesinin internet sitesinin 29.10.2011 tarihli haberi; 2011 yılında Van’daki depremde yaralı kurtulan Trabzonlu 13 yaşındaki Berat Ay, “Babam Rumca, komşularımız Kürtçe ağıt yakıyordu” dedi.13

Özet olarak;

Evet, yüz binlerce Pontosludan bazısı o günkü atmosferde kimliğinin mücadelesini verdi ve silahlı eylemde bulundu. Bunlardan bir kısmı yakalandı, İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve idam edildi, bir kısmı da öldürüldü.

Bu halde, Ankara hükümetinin ‘suçlu’ Pontosluya yönelik bir faaliyetten ziyade tüm Pontosluların sürülmesini esas alması, gerçek niyeti yeterince ortaya koymaktadır.

1920-1922 dönemi faaliyetine bakınca, anlaşılan o ki, hükümetin niyeti, ‘Bölgenin Pontoslulardan temizlenmesi’dir ve öyle de olmuştur.

Zaten bu ‘temizleme’ fiili, bizzat dönemin İçişleri Bakanı Ali Fethi tarafından resmen ifade edilmiştir. Edirne Mebusu Şerif de, olanları, Ermenilerin neler yaşadığını hatırlamış olmalı ki, ‘taktil ve tehcir’ olarak tanımlamıştır.

Canik Mebusu Emin ise, Samsun ve Ordu-Giresun’da tüm Pontoslu nüfusun sürüldüğünü ve Karadeniz’in Pontoslulardan ‘temizlendiğini’ söylememek için, Haziran 1922 tarihi itibariyle, Pontosluların bölgede niye bulunmadığına, dağa kaçtıklarıyla açıklık getirmiş olması, Pontosluların toprağında niye olmadığının değişik açıdan itirafıdır.

1922 yılı Haziran ve Ağustos aylarında, meclis gizli celsede yapılan tartışma, 1914 sayımına göre, Trabzon Vilayeti ve Canik livasında toplam 260 bini aşan Rum nüfusunun14 tasfiye edildiğinin zaptıdır.

Meclis gizli celsede mebusların Merkez Kumandanı Nurettin’in, Pontosluları sürdüğünü ve zulüm yaptığını ifade etmesi üzerine, İçişleri Bakanı Ali Fethi de, Pontos teşkilatına karşı sürgüne hükümetin karar verdiğini ifade etti. Esas olarak Karadeniz mebuslarının, uygulamalarından dolayı Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin’in görevden alınması yönündeki talebi, Başkumandan Mustafa Kemal tarafından yerinde bulunmazsa da, Nurettin görevden alındı. Fakat Nurettin’in mahkemede yargılanması yönündeki meclis kararı, başkumandanın girişimiyle daha sonra bir biçimde ilga edildi.

9 Eylül 1922’de, İzmir’in Yunanistan işgalinden kurtarılmasının ardından, Ocak 1923’te Türkiye ve Yunanistan devletlerinin imzaladığı mübadele antlaşması, Ankara hükümetinin emirlerini icra eden Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin’in komutasında ve daha sonrasında Karadeniz’de Pontosluları sürme daha doğrusu ‘temizleme’ operasyonuyla ve hükümetin affettiği çetelerle, gerçekte ne yapıldığının anlaşılmasını ve tartışılmasını engelledi.

Fakat sonuç netti, Karadeniz’in Rum rengi soldurulmuştu!

NOTLAR:

1 TBMM GCZ, 2-29.10.1337, sf. 403-409; Pontus Meselesi, sf. 400-403.
2 Fuat Dündar, Modern Türkiye’nin Şifresi İttihat ve Terakki’nin Etnisite Mühendisliği, İletişim Yayınları, İstanbul-2008, sf. 230-240; Taner Akçam, ‘Ermeni Meselesi Hallolunmuştur’, İletişim Yayınları, 3. baskı, İstanbul-2008, sf. 122-124.
3 TBMM GCZ, 3-10.6.1338, sf. 374-376, 400-403.
4 TBMM GCZ, 2-29.10.1337 ve 22.11.1337 ve 17.1.1338, sf. 403-409 ve 434-442 ve 628-630; TBMM GCZ, 3-10.6.1338 ve 19.8.1338 ve 26.8.1338, sf. 400-403 ve 651-707 ve 711-740.
5 TBMM GCZ, 2-29.10.1337, sf. 408.
6 TBMM GCZ, 2-29.10.1337, sf. 406-407; MMZC, 1334/1-11 ve 24, 4 Teşrinisani 1334 ve 11 Kanunuevvel 1334, sf. 114-115 ve 299-301.
7 TBMM GCZ, 3-10.6.1338, sf. 372-373; Pontus Meselesi, sf. 345, 349.
8 TBMM ZC, I/16-12.1.1338, sf. 31-33; TBMM GCZ, 2-19.1.1338, sf. 635-642; TBMM GCZ, 3-10.6.1338, sf. 373-374.
9 TBMM GCZ, 3-19.8.1338, sf. 665-668.
10 TBMM GCZ, 3-10.6.1338, sf. 368-412; TBMM GCZ, 3-19 ve 21 ve 26 Ağustos 1338, sf. 651-744.
11 www.dha.com.tr/babaanneden-toruna-rumca-agit_140266.html
12 www.evrensel.net/news.php?id=14695
13 www.sabah.com.tr/Yasam/2011/10/29/deprem-dehsetini-anlatti
14 Kemal Karpat, age, sf. 226-227.

‘Tehcir ve Taktil’ İtirafı
Çeteler Seferber Edildi
‘Rumları Hem Vurduk Hem Sürdük’