Radikal Gazetesi
Sivas olayların firari 7 sanığı ile ilgili davanın önceki gün zaman aşımından düşürüldüğüne ilişkin karar, kamuoyunun bilmediği yeni bir Sivas davasının daha sürdüğünü ortaya çıkardı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ve 2008/123 esas numarasına kayıtlı davanın 3 kişi hakkındaki olduğu anlaşıldı. Davanın avukatlarından Şanal Sarıhan bu davayı da takip edeceklerini söyledi. Bu üç firari sanığın da zamanaşımından yararlanıp yararlanmayacakları, 29 Haziran 2012’de yapılacak duruşmada belli olacak.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, önceki gün Sivas olaylarına karışan 7 sanık hakkındaki davayı zamanaşımından düşürdü. Avukatlar ve yakınlarını kaybeden aileler, bu davanın varlığını 5 Kasım 2008 günü gazetelerde yayımlanan bir haberlerden öğrenmişti. Önceki günkü karar duruşmasında Sivas ile ilgili bir başka davanın daha olduğu ortaya çıktı.
Ana dosyadan ayrıldı
Davanın zamanaşımında düşürüldüğünün açıklandığı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karar tutanağından aynı mahkemede 3 sanık hakkında devam eden bir davanın daha bulunduğu öğrenildi. Mahkeme kararında, habersiz süren söz konusu davayla ilgili olarak şu ifadeler yer aldı: “Hakkında yakalanamadığı için tefrik kararı verilen ve yokluğunda tutuklama ve kırmızı bülten çıkartılan Murat Songur ile haklarında yakalama emri bulunan Murat Karataş ve Eren Ceylan hakkındaki mahkememizin 2008/123 esas sayılı dava dosyası halen derdest olup duruşmasının 29 Haziran 2012’ye ertelendiği.” Ankara 1 Nolu DGM, 26 Aralık 1994’te verdiği ilk kararında Songur’u 2911 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan 3 yıl, Karataş ve Ceylan’ı ise “Madımak Oteli’ni yakarak 35 kişinin ölümüne neden olmak” ve “45 kişiyi yangın çıkartmak suretiyle öldürmeye tam kalkışmak” suçundan 15’er yıl hapse mahkum etti. Mahkeme bu kararının ardından bulunamadıkları gerekçesiyle Songur, Karataş ve Ceylan hakkındaki dosyayı ana dava dosyasından ayırdı. Kırmızı bültenle aranan Songur’un da aralarında bulunuduğu 3 sanık hakkındaki yargılama bugüne kadar bitirilemedi.
Türkiye, Almanya’da yaşadığını belirlediği Murat Sonkur’u 2003 yılından Almanya’dan iade edilmesini istedi. Ancak, Almanya 4 Haziran 2006 tarihinde Alman cezaları çerçevesinde sanığın cezalandırmasına gerektirecek bir suçun işlendiğini tespit edilmediği gerekçesiyle iade talebini ret etti. Türkiye aynı şeklide Almanya yaşadığı belirlenen Eren Ceylan’ı da 2006 yılında Almanya’dan istedi. Almanya 17 Eylül 2007 tarihinde verdiği yanıtta Ceylan’ın Almanya’da yaşamadığı gerekçesiyle bu talebi reddetti.
Zamanaşımına girer mi?
Sivas’ta 37 kişinin ölümüne neden oldukları iddiasıyla 19 yıldır yargılanan 7 sanık ceza almadan zamanaşımından dolayı kurtulurken, 3 sanığın yargılandığı davanın zamanaşımına girip girmeyeceği 29 Haziran 2012’de yapılacak duruşmada belli olacak. Radikal’e konuşan Avukat Şanal Sarıhan, 3 kişi hakkında devam eden davadan zaman aşımından düşürülmesine ilişkin karar duruşmasının tutanağından fark ettiklerini belirterek “Bu davada bizden habersiz yürüyor. Ama zaman aşımında düşürülen dava içinde bizim haberimiz gazetelerin haberleri sayesinde oldu. Bu davayı da yakından takip edeceğiz. Peşini bırakmayacağız” diye konuştu.
Sivas kararı ne anlama geliyor?
MESUT HASAN BENLİ / ANALİZ
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, zamanaşımından düşürdüğü Sivas davasında TCK’nın 77. maddesindeki ‘insanlığa karış suç’ kavramını kullandı. Bunu kullanmasının nedeni AHİM’in ‘yaşam hakkı’ ve ‘işkence yasağına’ dair kararlarıydı. Bu atıf sadece sanık Cafer Erçakmak içindi. AHİM’in, işkence yasağı ve yaşam hakkını ihlal eden kamu görevlisinin zamanaşımından yararlanamayacağı şeklindeki içtihadı var. Erçakmak da olayın olduğu dönem Belediye Meclis Üyesi’ydi. Erçakmak’ın davası da zamanaşımından değil öldüğü için düşürüldü. Öte yandan bir suçun ‘insanlığa karşı suç’ olabilmesi için bazı özellikler taşıması gerekiyor. Bunun en belirgin olanı da suçun “yaygın ve sistematik olması” şartı. Bu yönüyle Erçakmak’ın suçunun ‘insanlığa karşı suç’ olup olamayacağı konusu da tartışmalı. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Kerem Altıparmak mahkemenin kararı yanlış uyguladığı görüşünü savunarak şunları kaydetti: “Kararın dayandırıldığı içtihatlar AHİM’in işkence yasağına ilişkin kararlar. AHİM işkence davalarında kamu görevlilerinin zaman aşımında yararlanamayacağını belirtiyor. AHİM işkence suçunu işleyen siviller için zamanaşımı işler demiyor. Eğer ‘insanlığa karşı suç’ olarak saptadıysan, o zaman zaman aşımının uygulanıp uygulanmayacağını tartışması gerekirdi. Kamu görevlisi olup olmaması önemli değil.”
2 yıl sonra zamanaşımı sorunu olmaz
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Sivas davasının zamanaşımına uğraması ile ilgili 3’ncü yargı paketinin yolda olduğunu belirterek, “2 yıl sonra Türkiye’de zaman aşımı gibi bir problem kalmayacak” dedi. AK Parti hakkında, AK Parti’li bazı milletvekillerinin geçmişte davanın sanıklarının avukatlığını yaptığı için, haksız propaganda yapıldığını ve karalamaya çalışıldığını söyleyen Çelik, “Savunma hukukun temel unsurudur” dedi.
Çelik düzenlediği basın toplantısında, Sivası davasından 131 kişi yargılandığını, 40 kişi beraat ettiğini, 79 kişi mahkum olduğunu, 15 kişi ile de ilgili olarak kırmızı bültenle yakalama prosedürü, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları tarafından yerine getirildiğini söyledi. “Adil yargılanma herkes için lazımdır. Savunma hakkı da herkes için kutsaldır” diyen Çelik, 3’ncü yargı paketinin yolda olduğunu da söyledi.
Yargıtay Başkanı: Süreç devam ediyor
Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak, Sivas olayları ile ilgili davada yargı sürecinin devam ettiğini söyledi. Süleyman Demirel Üniversitesi’nde ’Hukuk Devleti ve Yargı Bağımsızlığı’ konulu konferansa katılmak için 7 Yargıtay üyesiyle birlikte dün Isparta’ya gelen Kaynak, gazetecilerin sorusu üzerine, “Gündemle ilgili konuşmayacağız. Genel olarak bizim bir prensibimiz var. Görülmekte olan davalarla ilgili yorum yapmıyoruz, fikir beyan etmiyoruz” dedi. Bir gazetecinin “Ama zamanaşımına uğradı” sözleri üzerine Kaynak, “O zamanaşımı da daha devam ediyor” dedi.