“Maraş Katliamının Hesabı Sorulsun”

[ A+ ] /[ A- ]

Sendika.org

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun çağrısıyla Maraş’a gelen binlerce kişi katliam dosyasının yeniden açılmasını, sorumluların yargılanmasını istedi. MHP’li ülkücü faşistler ise Alevilere saldırmaya çalıştı. Öte yandan katliamın bir numaralı sanığı Ökkeş Şendiller, bürosundan mitingi seyretti.

Maraş Katliamı’nı protesto ve katliamda yaşamını yitirenleri anma gösterisi katliamın 32. yılında ilk kez Maraş’ta düzenlendi. ABF’nin çağrısıyla Maraş Cahit Zorbolu Caddesi’nde toplanan binlerce kişi Müftülük Meydanı’na yürüdü. Pek çok ilden Maraş’a gelen binlerce kişi, “Katliam dosyaları açılsın, darbeciler yargılansın. Maraş Katliamını unutmadık unutmayacağız” dedi.

Eylem boyunca Aleviler, “Zorunlu din dersleri kaldırılsın”, “Suçlular bulunsun hesap sorulsun”, “Maraş’ın hesabı sorulacak” sloganları attı.

”Kerbela’yla eş katliam”

Miting konuşmasını yapan ABF Genel Başkanı Ali Balkız, Maraş’a yaraları kaşımak için değil, yitirdikleri canları anmaya, katliamın hesabını sormaya geldiklerini ifade etti. Balkız, Aleviler için matem ayı olan Muharrem ayında olduklarını hatırlatarak, “Kerbela ile neredeyse eş tuttuğumuz bu tür katliamlar bir kez daha olmasın dileklerimizi söylemeye geldik” dedi.

Referandum sonrası, darbecilerin dokunulmazlığının kaldırıldığı iddialarına değinen Balkız, “Buyurun, burası Maraş, Evren de Marmaris’te” diyerek darbecilerin yargılanmasını istedi.

Balkız, Maraş Katliamı’nın hedefinde Aleviler, solcular ve devrimcilerin olduğunu dile getirdi. Balkız, katliam sürecinin hazırlıklarını anlatırken ise şunlara dikkat çekti; “Önce sol görüşlü iki öğretmen Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu 21 Aralık günü, okuldan evlerine giderlerken silahlı saldırı sonucu öldürülürler. 22 Aralık günü bu iki öğretmen için cenaze töreni düzenlenecektir. Cenazeler Ulu Camii’ye gelecektir. Ancak hainler hazırlıklıdır. “Komünistler, Aleviler, Cuma namazını basacaklar, katil iktidar” propagandası ile cami ve çevresine 10 bin kişi toplanır. Cenazeler cami’ye gelince; korteje, tabutlara saldırılır, herkes kaçmak zorunda kalır, polis de kaçar, jandarma da kaçar. Tabutlar yerde kalır. Yerde kalan tabutlar daha büyük olayların başlangıcıdır. 23 Aralık günü, Belediye ve camilerin hoparlörlerinden yapılan çağrılarla, halk kıyım için hazırlanır.”

Alevilerin incitilecek yeri kalmadı

Katliamı gerçekleştirenlerin “Bir Aleviyi öldürenin mükafatı cennettir” dediğini belirten Balkız, katliamcıların korunduğuna da dikkat çekti; “Bu katliamı tertipleyen karanlık güçler öylesine pervasızlardı ki, katilleri değil, mağdurları yargıladılar. Hedef şaşırttılar. Karanlık bir sis perdesiyle gerçeklerin üstüne örtmeye çalıştılar.”

Balkız konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Biz Aleviler, toplum olarak, felsefi inancımız nedeniyle; kin tutmayız, öç almayız, cana kıymayız. İncitilsek de incitmeyiz. Ama incitile incitile incitilecek yerimizin kalmadığının da farkındayız. Bu nedenle örgütleniyoruz. Yasal, legal, dernekler yasasının toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasının olanaklarını kullanarak kendimiz ifade ediyoruz.

“Gün Kahramanmaraş’ı kirletenlerden yasalar önünde hesap sorma günüdür. Bu katliamı ABF adına bir kez daha lanetliyor, şehitlerimizi bir kez daha sevgiyle saygıyla anıyor. Aziz anılarını dünya durdukça yaşatacağımıza dair ant içiyoruz.”

Provokasyon: MHP’liler katliama sahip çıktı

Bu arada Alevilerin 111 insanın kaybedildiği katliamın hesabını sormasına tahammül edemeyen bir grup MHP’li faşist, provokasyon girişiminde bulundu. Miting meydanına yakın bir yerde toplanan 40-50 kişilik ülkücü güruh, bayrak açıp tekbir getirerek Alevilere saldırma girişiminde bulundu.

Polis, bozkurt işareti yaparak “Burası Maraş burdan çıkış yok” sloganı atan ülkücü faşist güruhun kitleye yaklaşmasını engelledi. Vali Mehmet Niyazi Tanılır, Emniyet Müdürü Mustafa Aydın ve MHP’li yöneticiler ise katliama sahip çıkan ülkücü faşistleri saldırmamaları için ikna etmeye çalıştı.

Öte yandan katliamın bir numaralı sanığı Ökkeş Kenger de mitingi faşist güruhun bulunduğu alandaki bürosundan seyretti. Ökkeş Kenger, Maraş katliamı davasından yargılandıktan sonra soyadını ‘Şendiller’ olarak değiştirerek MHP’den milletvekili olmuş, daha sonra ise BBP’ye katılmıştı.