Nefret Cinayetlerine Karşı; Yaşasın Ötekilerin Eylem Birliği!

[ A+ ] /[ A- ]

İstanbul LGBT Dayanışma Derneği
Hebûn LGBT Diyarbakır

Bugün tüm dünyada LGBT hak savunucularının ve insan hakları aktivistlerinin uluslararası eylem günü.

Bugün ezilenlerin, ötekilerin birlik ve mücadele günü.

Bugün nefret cinayeti mağduru trans bireyleri anma günü.

Bundan tam 14 yıl önce Rita Hester adlı trans kadın, ABD’nin Boston şehrinde kendi evinde göğsüne aldığı 20 bıçak darbesiyle öldürüldü. Dünya trans hakları hareketi Rita Hester cinayetini sembol haline getirerek, her yılın 20 Kasım gününü “Nefret Cinayeti Mağduru Trans Bireyleri Anma Günü” ilan ederek, nefret karşıtı mücadeleyi çeşitli etkinliklerle dünya gündeminde tutmaya devam etmektedir.

Türkiye, trans bireylere yönelik şiddet ve cinayet sarmalının en çok hissedildiği ülkelerden biri…

Trans kırım ülkesine dönen bu coğrafyada katiller, polis ve avukatların yönlendirmesi ile “Bana ters ilişki teklif etti” safsatasını kullanarak ağır tahrik indirimlerinden yararlanıyorlar ve beş, altı yıl gibi komik sürelerle serbest bırakılan katiller yanı başımızda yaşamaya devam ediyorlar. Hükümet yetkilileri, sorumsuz hatta kışkırtıcı açıklamalarıyla katillere akıl, fikir ve cesaret vermeye devam ediyorlar.

Aynı egemen anlayış, ahlak, din, iman kisvesi altında trans katliamlarına kapı aralayıp, yargı organları aracılığıyla ağır tahrik indirimleri uygulatarak adeta “Katletmeye devam edin” mesajı veriyor. Nefreti kendi varlığının yegâne temsili olarak gören egemenler, toplum içerisinde nefret kültürünü yayarak toplumsal yaşamı savaş alanına çeviriyorlar.

Nefret cinayetlerine “Dur!” demek, toplumsal muhalefetin, yasa yapıcıların ve hükümetin dikkatini trans bireyleri hedef alan nefret suçları ve nefret cinayetlerine çekmek, toplumun tüm ötekilerinin katili olan egemen anlayışa karşı saf tutmasını sağlamak için bir kez daha tekrar ediyoruz;

Ahlak, din, iman kisvesi adı altında trans katliamlarına kapı aralayanlar onlardır.

Kamusal alanda varlığımızı yok sayıp, seks işçiliğine itenler yine onlardır.

Hasta, sapkın olarak adlandırıp, kabahatler kanunu çerçevesinde seks işçiliği üzerinden vergi toplayan ikiyüzlü ahlak bekçileri yine onlardır.

Bu ikiyüzlü katilleri iyi tanıyın. Bunlar;

Roboski’de Kürt gençlerinin başına bomba yağdırıp, hapishanelerde çocuklara tecavüz edenlerdir.

Sivas’ta, Maraş’ta, Çorum’da katledenlerdir.

24 Nisan 1915’te Ermeni aydınlarını sürgüne yollayıp, katliam yapanlardır. 5-6 Eylül 1955’te İstanbul’u, İzmir’i öksüz bırakanlardır.

Onlar 24 Ocak’ta güvercinleri katledenlerdir.

Yeni demokrasi mücadelesi verenleri düzmece iddianamelerle cezaevlerine tıkanlardır.

Anadili yok sayan, Cemevlerini ucube olarak niteleyenlerdir.

30 Martta Tuğçe’yi, 5 Nisan’da Nükhet’i katledenler yine onlardır.

Avcılarda trans kadınları sürgüne zorlayan, kan kaybeden Serap’ı biber gazı ile katledenler yine onlardır.

LGBT örgütleri olarak bir kez daha haykırıyoruz. Bugüne kadar baskı, zulüm ve zorbalık karşında nasıl dik durup mücadele ettiysek, bundan sonrada mücadele etmeye devam edeceğiz. Ama bu defa tek başımıza değil, bu coğrafyanın tüm ötekileriyle.

Katlettiğiniz Ermeni ve Rum halkıyla,

Başına bomba yağdırdığınız Kürt gençleriyle,

Yaktığınız Alevilerle,

Fabrikalarda saatlerce çalıştırıp, tersanelerde üç kuruşa ölüme ittiğiniz işçi sınıfıyla,

Sokak ortasında öldürdüğünüz sosyalistlerle,

İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da katlettiğiniz trans arkadaşlarımızla geleceğiz.

Kısacası yok saydığınız, korktuğunuz, tek tipleştirmeye çalıştığınız tüm ötekilerle geleceğiz.

Kokuşmuş saltanatınızın, nefret kültürünüzün, ikiyüzlü ahlakınızın sonudur bugünkü haykırışımız.

Gün, nefret kültürü üzerine kurulan bu kokuşmuş düzene karşı, “tüm ötekileri” birleştirme günüdür. Gün, trans bireylere yönelen nefreti durdurup bir arada mücadele etme günüdür. Bugüne kadar eylem alanı olarak gördüğümüz sokaklarda, meydanlarda, mitinglerde haykırdık:

Hasta ve sapkın olanlar bizler değil, ikiyüzlü genel ahlak kurallarınızdır. Bugün nefret cinayetlerine sessiz kalmak yarın tüm farklılıkların yok edilmesine, ötekilerin sistematik biçimde katledilmesine onay vermektir. Bizler bir grup hasta ya da sapkın bireyler değiliz. Cinsiyet kimliklerimizle bu yaşamın öznesiyiz.

Çocuklara ders veren öğretmenleriz, adliyelerde haklarınızı savunan avukatlarız, giyindiğiniz elbiseleri diken, kullandığınız eşyaları üretenleriz. Sokaklarda, caddelerde, alanlarda, parklardayız. Yaşamın her alanındayız. İkiyüzlü ahlak temsilcilerine söyleyecek son sözümüz;

Vardık, varız, varolacağız!

Travestiyiz, buradayız! Alışın, alışın gitmiyoruz!

Nefret cinayetlerine karşı, yaşasın ötekilerin birliği!

Nefrete inat, yaşasın hayat!