Rum Toplumunda Hararetli Kamusallaştırma Tartışması

[ A+ ] /[ A- ]

aya triada4

Vartan ESTUKYAN
Agos

Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Dimitri Karayani’nin Taksim’de inşa edilmesi planlanan cami için yapılacak kamulaştırmaya destek verdiğini açıklaması, Rum toplumu içinde tartışmalara neden oldu.

Erdoğan’ın “Kilisenin karşısına cami yapacağız. Cami ile kilise arasında engel olmasın diye o alanı kamusallaştırmak istiyoruz” şeklindeki açıklaması üzerine başlayan tartışmada, Karayani, gerektiği takdirde kilisenin önündeki alanın kamulaştırılması için çalışmaları başlatabileceklerinin sinyalini verdi. Karayani, “Balıklı Rum Hastanesi sorumluluklarını yerine getirebildiği sürece camiye destek veririz” dedi.

Kilise önündeki kafe ve restoranların kira gelirleriyle hastanenin giderlerini karşıladıklarını söyleyen Vakıf Başkanı, hükümetin hastaneye maddi destekte bulunması durumunda bu alanı boşaltacaklarını ifade etti. Kuruluşu 1454 yılına, Karaköy’deki Balıklı Han’a dayanan ve hâlen, bünyesinde Türkiye’nin tek özel uyuşturucu ve alkol tedavi merkezini barındıran Balıklı Rum Hastanesi Vakfı, kamusallaştırılması öngörülen İstiklal Caddesi’nin girişindeki pek çok irili ufaklı dükkânın sahibi. Ayia Triada Kilisesi’nin önünde ve yanında bulunan, 20 ila 40 metrekare arasında değişen dükkânlar, 150-200 bin TL’lik hava parası ve aylık 15-30 bin TL’lik bedellerle, çok sayıda restoran ve kafeye ev sahipliği yapıyor.

Karayani, Taksim’de cami yapılmasını ise şu sözlerle değerlendirdi: “Taksim civarında bir cami ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ağa Camii var ama o da Demirören Alışveriş Merkezi’nin inşası sırasında zarar gördü. Hizmet veremiyor. Bu nedenle, cami yapılmasını destekliyorum.”

Vingas: ‘Tek başına karar olmaz’

Öte yandan, Azınlık Vakıfları Temsilcisi Lakis Vingas, Karayani’nin açıklamaları “talihsiz” olarak nitelendirdi. Vingas, alanın kamusallaştırılması konusunda sadece vakfın değil, toplumun karar vermesi gerektiğinin altını çizdi: “Bahsedilen bölgenin kamusallaştırılması konusunda bir itirazım yok. Ona göre devletten bir karşılık gelir, giderleri karşılarlar, bunların hepsi mümkün. Ancak Dimitri Bey’in bu konuya tek başına karar vermesi anti-demokratik bir durum. Benim itirazım, tek başına karar verilmesine. Demokrasiyi önce kendi içimizde sağlamalıyız ki daha sonra çevremizden bekleyebilelim.”

Vasiliadis: ‘Temsiliyete soyunanlar teslim olmamalı’

Apoyevmatini Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mihail Vasiliadis ise alanın kamusallaştırılmasına karşı olduğunu söyledi. Söz konusu bölgede bulunan dükkânların Rum toplumu için önemli bir gelir kaynağı olduğunu hatırlatan Vasiliadis, “Bu dükkânlar tehlikedeyse, bu tehlike Başbakan’ın demecinden kaynaklanıyor” dedi. Erdoğan’ın kamusallaştırmaya ilişkin sözlerini hatırlatan Vasiliadis, bölgeyi istimlak etmek isteyenin Başbakan Erdoğan olduğunu belirtti. Vasiliadis, vakıf yöneticilerine yönelik tepkisini de şu sözlerle ifade etti: “Başbakan’ın demecine cevap vermeleri gerekirken, Rum toplumunun servetini oluşturan o dükkânların istimlakine ortak oluyorlar. En ufak bir olumlu adım karşısında şapkamızı çıkarıp teşekkür ederken, olumsuz bir davranış karşısında kimse buna ses çıkarmıyor. Temsiliyete soyunanlar teslim olmamalı. Sırtlarını bugün güçlü olan bir politikacıya değil, yasalara dayamalılar” şeklinde konuştu.

Papalyaris: ‘Gelir veren dükkânlar korunmalı’

Ayia Triada Kilisesi Vakfı Başkanı Yorgo Papalyaris de, hükümetin, kilisenin çevresindeki dükkânların işgal edilmesine son verme çabalarını desteklediğini belirterek, “Ancak kilisenin önünde yer alan bir dizi dükkân, vakfın gelir kaynağı olarak hep var oldular. Balıklı Rum Vakfı’na ait bu dükkânlar sayesinde hastanenin işletmesi ayakta tutuluyor” dedi. 15 yıldır yasa dışı inşaatlara karşı hukuki mücadele verdiklerini vurgulayan Papalyaris, bazı dükkânların yer kazanmak için kazdıkları tünellerin neredeyse kilisenin temellerine dayanmış durumda olduğunu söyledi.s