Samatyalı Ermeniler Tedirgin

[ A+ ] /[ A- ]

1359104004

Onur EREM
BirGün

Samatya’da son dönemde yaşlı Ermeni kadınlara karşı yapılan saldırılar, Ermeniler arasında büyük bir endişe yarattı. Ermeniler, aralık ayında bir Ermeni kadının öldürülmesi, başka bir Ermeni kadının dövülerek hastanelik edilmesi, bu ay da yaşlı bir Ermeni kadının arabayla kaçırılmaya çalışılması, bir kilisenin taşlanması ve son olarak da yaşlı bir kadının dövülmesinin tesadüf olmadığını düşünüyor. Bu saldırıların ardından Ermeni yurttaşlara neler hissettiklerini sorduk. Yanıtları, yurttaşların güvenlikleri açısından isimlerini gizleyerek yayınlıyoruz:

İ.Ç. (24): Samatya’da yaşamasam da olanlar beni endişelendiriyor. Saldırılara baktığımızda Ermenilerin özellikle hedef seçildiğini, bunun planlı bir iş olduğunu görüyoruz. Arkasındaki çok büyük, derin bir örgüt olmasa bile en azından ufak bir çete diyebileceğimiz bir yapılanma olmalı. Hrant Dink cinayetindeki gibi devletle ilişkili bir çete olma ihtimali de var. Devletten bağımsız bir çete olsa bile, nefret öğrenilen bir şeydir. Bu insanlar devletin eğitim sisteminde, toplumun Ermeni düşmanı atmosferinde yetiştikleri için böyle saldırılar gerçekleştiriyorlardır. Biz bu toplumda her zaman kendimizi baskı altında hissediyoruz. Ancak bu tür saldırıları unutmuştuk. Bu yüzden Ermeni cemaati olanlara şaşırıyor. Devletin bu çeteyi bulmakta ne kadar istekli olduğunu bilmiyorum. Sonuçta Dink cinayetinin arkasındaki örgüt de hala çözülemedi. Son dönemde toplumda muhafazakarlaşmanın arttığını hissediyoruz, toplumda ‘öteki’ olduğumuzu her zaman hissettiğimiz gibi.

A.Ç. (56): Saldırılar genişler, daha kötü olur, yine eski kötü günleri yaşarız diye korkuyorum. Hristiyan toplumunun bir aydır bu saldırılar karşısında sessiz kalması da beni üzüyor. Bugün bu ülkede Kürtler kendi bayraklarıyla meydanları doldurabiliyorlar artık, ama Hristiyanlar kitlesel bir şekilde sokağa çıkmaktan korkuyor hala, belki de haklı olarak. Türkiye’de Ermeniler için ‘ya susacaksın, ya da kafana yiyeceksin’ durumu var. Gençliğimizde de kötü dönemler vardı, açıkça hakarete uğruyorduk – devlet görevlilerinden bile. Ama böyle üst üste saldırılar yaşamayalı çok uzun zaman olmuştu. Bu saldırıların faillerinin ortaya çıkartılacağına inanmıyorum. Devlet bugüne kadar azınlıklara karşı işlenen hangi suçu ortaya çıkardı da bunu çıkarsın? Hrant Dink cinayeti nasıl hala duruyorsa, bu olay da çözülmeden durur diye düşünüyorum.

M.D. (26): Bu saldırılar yeni bir olay değil. Bugüne kadar Anadolu’da kim bilir neler oluyordu, duymuyorduk. Bu sefer İstanbul’da olduğu için medya yer verdi. Biz bu toprakların zencisiyiz, bu yüzden böyle olaylar yaşadığımızda şaşırmıyoruz maalesef.

A.K. (25): Bir insan yaşlı bir kadından ne ister ki? Ermeni olmuş Türk olmuş ne farkeder? 80 yaşın üstündeki bir kadına saldırmanın etnik bir gerekçesi olmamalı. Ermenilerin hedef seçilmesinin nefret suçu olduğunu düşünüyorum. Bu saldırıların arkasında bir şey olduğu belli ama ne olduğunu kestirmek zor. Ufak, bağımsız bir çete de olabilir, daha farklı şeyler de olabilir.

Muhtar Akademir: Münferit olaylar olmuştu ama böylesini görmedik

Samatya’nın bağlı olduğu Kocamustafapaşa Mahallesi’nin muhtarı Adem Akdemir “münferit olaylar olmuştu, ama böylesini görmedik” diyor. Çocukluğundan beri semtte yaşayan ve yaklaşık 20 yıldır muhtarlık yapan Akdemir, mahallelerinde milliyetçilik ve kafatasçılığın olmadığını, farklı grupların huzur içinde bir arada yaşadığını, mahallede yaşayan 40 bin Ermeni’nin nüfusun dörtte birini oluşturduğunu söylüyor. “Yakın zaman önce Alevilerin evlerini işaretleyen gruplar da gördük. Birileri korku yaymaya çalışıyor olabilir. Bir kaç psikopatın yaptığı bir eylem de olabilir. Ama Türkiye’nin geçmişini göz önünde tutarak söylüyorum, arkasından derin bir örgüt çıkarsa maalesef şaşırmayız” diyen Akdemir sorumluların bir an önce bulunmasını istiyor.

Esnaf mahalledeki tedirginliği anlattı

Samatya’da bir bakkal işleten Emrullah Öztürk, artık yaşlı müşterilerin sokağa çıkmaktan korktuğunu, eve sipariş verdiğini anlatıyor. “Biz de korkar olduk. Evine sipariş götürdüğüm kadının başına bir şey gelse bizden bilinecek diye endişeleniyoruz” diyen Öztürk polisin saldırılarla yeterince ilgilenmediğini söylüyor. Sadece yaşlı Ermeni kadınların hedef seçildiğini, eve giriş çıkış saatlerinin bilindiği için bunun planlı bir örgüt işi olabileceğini ifade eden Öztürk şöyle konuşuyor: “Koca mahallede bir tane kamera yok. Sokağa kamera koysalar saldırganları bulmuşlardı belki. Önceki saldırılara rağmen hâlâ yeni saldırılar oluyorsa, bu polisin yeterince tedbir almadığını gösterir.”

Bir tekel bayisi işleten Mehmet Salih Alas ise “Ben örgüt işi olduğunu düşünmüyorum” diyor. Saldırıların hep bir kişi tarafından yapıldığı için bireysel bir olay da olabileceğini söyleyen Alas, mahallede sadece Ermenilerin değil Türklerin de tedirgin olmaya başladığını belirtiyor. “Şu ana kadar sadece yaşlı Ermeni kadınlara saldırdılar, ama yaşlı Türkler de ‘acaba bize de saldırırlar mı’ diye düşünüyor” diyor. Çok sayıda basın kuruluşunun mahalleliyle röportaj yapmak istediğini söyleyen Alas, insanların korkudan bütün röportaj taleplerini geri çevirdiğini söylüyor.