Sevag’ın Öldürülmesinde Kasıt İhtimali Yüksek

[ A+ ] /[ A- ]

Sahag GÜRYAN
Agos Gazetesi

24 Nisan’da Batman Kozluk’taki Jandarma Karakolu’nda Er Sevag Balıkçı’yı ‘bilinçli taksir’le öldürmekten yargılanan Kıvanç Ağaoğlu’nun yargılandığı davanın 13 saat süren son duruşmasında görgü tanıklarının ifadeleri cinayet şüphelerini iyice artırdı. Üç görgü tanığı daha önceki ifadelerini değiştirdi.

Duruşmada ifade veren bir rütbeli asker, olaydan kısa süre sonra görgü tanığı bir askerin kendisine, “Silah ateş almadan kısa süre önce Kıvanç, Sevag’a ‘Seni vururum tombulum’ dedi” şeklinde konuştuğunu aktardı. Buna rağmen duruşma sonunda Kıvanç Ağaoğlu tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi.

Silahından çıkan kurşunla 25 yaşındaki Sevag Balıkçı’yı öldüren Kıvanç Ağaoğlu’nun yargılanmasına, Diyarbakır 2’inci Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde başlandı. Silahını dolduruşa aldıktan sonra Sevag’a doğrultan ve onu karın boşluğundan vurarak öldüren sanık Ağaoğlu, 13 saat süren duruşma sonrasında serbest bırakıldı. Duruşmada, halen asker olan görgü tanıklarının, ilk sorgularından farklı ve birbirleriyle çelişen ifadeler vermesi soru işaretlerine neden oldu. Karakolda görevli bir asker, olay sırasında, Ağaoğlu’nun Sevag’a “Seni vururum tombulum!” dediğini aktardı.

Ağaoğlu çok rahat

Batman’da askerliğini yaptığı sırada, Kıvanç Ağaoğlu adlı bir askerin silahından çıkan kurşunla, 1915’teki katliamların başlangıç tarihi olarak kabul edilen 24 Nisan’da hayatını kaybeden Sevag Balıkçı’nın duruşmasına, ebeveyni Ani-Garabet Balıkçı çifti de katıldı. 29 Temmuz Cuma günü yapılan duruşmada, çit ören grupta yer alan görgü tanığı altı er ve karakolda görevli rütbeli iki asker dinlendi.

‘Bililnçli taksirle adam öldürmek’ suçundan dokuz yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen Kıvanç Ağaoğlu, mahkemede de olayın kaza sonucu meydana geldiğini tekrarladı. Rahat ve kendinden emin hareketleri dikkat çeken Ağaoğlu, pişman olduğunu belirttikten sonra Balıkçı ailesine dönüp, “Beni oğlunuz yerine koyarsanız sevinirim” dedi. Balıkçı ailesinin avukatı Cem Halavurt, sanığa, birliğine beş gün geç teslim olmasından ötürü ceza alıp almadığını sordu. Ağaoğlu, “Almadım” şeklinde yanıtladı. Agos’a konuşan Halavurt’a göre, Ağaoğlu’nun birliğine beş gün geç geldiği halde ceza almaması, komutanları tarafından kollandığının bir işareti.

Tanıklar yönlendirilmiş

Cuma günü yapılan duruşmadaki gelişmelere dayanarak, tanık ifadelerinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde yönlendirildiğini söyleyen Avukat Halavurt, tanıkların halen asker olduğunun da altını çizerek, “Karakoldan sorumlu bir rütbeli askerin ifadesi, tanıkların yönlendirildiği kanaatimizi güçlendirdi” diyor. Halavurt şu bilgileri veriyor, “İfade veren rütbeli asker, olay günü tanıkların kendisine, ‘Ağaoğlu silahı kaldırırken ateş aldı’ sözleriyle anlattığını söyledi. Hazırlık sorgusunda da askerler olayı böyle anlattılar ve Ağaoğlu da benzer biçimde savunma yaptı. Oysa tanıklar mahkemede o anı görmediklerini söylediler. Anlatımlardaki bu farklılık, tanıkların yönlendirilmeye çalışıldığını ve ifadelerinde ne söyleyeceklerinin organize edildiğini gözler önüne seriyor.”

Üç tanık ifade değiştirdi

Halavurt, tanıkların hazırlık soruşturmasındaki ilk ifadeleriyle savcılık ifadelerinin birbirini tutmadığını kaydediyor: “Tanıklardan bazıları aşırı terledi, titredi, kekeledi ve konuşamadı. Hazırlık aşamasında alınan ifadeleriyle savcının yaptığı sorgulamalarda farklı anlatımlarda bulunan bazı tanıklar, hâkimin ‘Hangi ifaden doğru’ sorusu karşısında duraksadı. Silahın nasıl ateş aldığını görmediklerini söyleyenler, bununla çelişerek olayın ‘kaza’ olduğunda ısrar etti. Üç tanık, savcılıkta, Ağaoğlu’nun silahı Sevag’a doğrulttuğunu ve ateş ettiğini söylemişti. Fakat duruşmada, o anı görmediklerini söylediler. Bu sanıkların ifadelerini geri alması davanın seyrini değiştirdi.”

‘Seni vururum tombulum!’

Mahkemede ifade veren, karakoldan sorumlu diğer bir rütbeli asker, olaydan bir süre sonra, görgü tanığı bir askerin yanına gelerek “Olay sırasında Ağaoğlu, Sevag’a ‘seni vururum tombulum’ dedi” şeklinde konuştuğunu aktardı. Ancak diğer askerler bunu reddetti. Halavurt, rütbeli askerin verdiği ifadenin doğruluk payının yüksek olduğunu, başka bir tanığın da benzer beyanda bulunduğunu belirtiyor.

Olay yeri tatbikatı yapılsın

Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı’nın raporunu da değerlendiren Halavurt, “Rapor, aslında olayın kaza olamayacağını belgeliyor. Silahın kendiliğinden ateş alamayacağını belirtiyor. Bu ifade kasıt olasılığını güçlendiriyor. G-3 tüfeğinde mermiyi namluya sürmek için belli bir güç gerekir ve tetik de düşmek diye tabir edilen hareket yapılmadan önce mermi ateşlenmez. Silahta bir arıza olmadığına göre, kasıt olasılığı çok yüksek.”

Baba Garabet Balıkçı ise Agos’a yaptığı değerlendirmede olay yeri tatbikatı yapılmasını istedi. Baba Balıkçı, “Olaydan sonra bizi karakola götürmüşlerdi. Sevag’ın öldürüldüğü yeri gördük. Dolayısıyla olay, Ağaoğlu’nun mahkemede anlattığı şekilde olamaz. Tatbikat yapılmasını istiyoruz” dedi. “Amacımız Ağaoğlu’nun daha fazla ceza alması değil, oğlumun öldürülmesinin arkasındaki hakikati ortaya çıkmasıdır” diyen Baba Balıkçı, yetkililerden gerçeğin ortaya çıkarılması için çaba sarf etmesini istedi.

Komutana suç duyurusu

Anne Ani Balıkçı ise, duruşmada ifade veren ve yazıcı olan askerin şunları söylediğini aktardı: “Sevag’ın o gün vurulduğu saatte nöbette olması gerekiyormuş, ama komutanın emri ile tel örmeye gönderilmiş. İlk zamanlar canı sıkıldığı için tel örmeye gitti gibi şeyler söyleniyordu. Benim bildiğim Sevag istirahat etmesini severdi.” Mahkeme, Sevag’ın nöbet görevi olmasına rağmen onu tel örme işlemine gönderen karakol komutanı hakkında da suç duyurusunda bulunulması kararı alındı.

Tutuksuz yargılanacak

Ortaya çıkan verilere dayanarak Ağaoğlu’nun ‘Olası kasıt’ suçundan yargılanmasını talep eden Balıkçı ailesinin avukatı Halavurt’un talebine rağmen mahkeme heyeti, delillerin toplandığı ve kaçma şüphesinin bulunmadığını gerekçe göstererek Ağaoğlu’nun tahliyesine karar verdi. 7 Ekim’e ertelenen Mahkemede Sevag’ın nişanlısı Melani Kumruyan ifade vermesi karara bağlandı. Kumruyan, daha önce basına yansıyan demeçlerinde Sevag’ın birliğinde baskı altında olduğunu söylemişti.