Sırrı Süreyya Sorunlarımıza Vâkıf

[ A+ ] /[ A- ]

Agos Gazetesi

Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku’nun İstanbul 2. Bölge bağımsız milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder, Nor Zartonk İnisiyatifi’nin düzenlediği ‘Türkiye Ermenileri Seçimi Tartışıyor’ başlıklı forumda konuştu.

Çok sayıda ilgilinin katıldığı söyleşide, Önder, bloğun Türkiye halklarının bir araya gelmesiyle oluştuğunu belirterek “Beni de Ermeni halkının temsilcisi sayabilirsiniz” dedi. Bir saat süren söyleşi, dinleyicilerde, Önder’in, Ermeni toplumunun sorunlarına vâkıf olduğu izlenimini bıraktı.

Devekuşu refleksi

Önder sözlerine, devletin azınlıklara yaklaşımını devekuşuna benzeterek başladı: “Devlet, azınlıkları ve hakları söz konusunda olduğunda, ‘taşı’ dediğinde ‘ben bir kuşum’, ‘uç’ dediğinde ‘ben bir deveyim’ diyen devekuşu gibi davranıyor. İşine geldiğinde Ermenileri azınlık olarak tanıyor, ama Lozan’dan gelen bazı haklarını ‘uygulanamaz’ diyerek kullandırmıyor.”

Okulların durumu

Önder, vakıflar ve mülkiyet sorunu ile eğitimde yaşanan sıkıntıların, Ermeni toplumunun birbirini besleyen iki can alıcı sorunu olduğunu söyledi: “Çok kısa süre öncesine kadar, Ermeni okullarına gitmek isteyenler Ermeni olduğunu kanıtlamak zorundaydı, ve kontenjan kısıtlamaları gibi başka sorunlar da vardı. Ayrıca, sözünü ettiğim devekuşu refleksinin kendini gösterdiği bir gelir sorunu var.

Ermeni halkı zengin değil, insanlar etlerinden koparak bu okulları açık tutuyorlar. Yakında okullar finanse edilemez duruma gelecek ve öğrenci bulamadıkları için kapanacaklar; birçok Ermeni genç anadilde eğitimden mahrum kalacak. Bu iki meselede, Ermeni toplumunun gasp edilen doğal haklarının iade edilmesine katkıda bulunabilirsem, karşınıza alnımın akıyla çıkarım.”

Bir dinleyicinin, Başbakan Erdoğan’ın “Azınlıkların kefili benim” dediğini hatırlatması üzerine, Önder “Böyle bir şey mümkün olamaz, rasyonel değil. Bırakın başbakanı, dünyanın en iyi insanı bile olsa, bu tarz bir tutum ancak totaliter yapılarda olur. Haklar anayasal güvenceye alınmalı” dedi.

Soykırımı Meclis’te konuşacak

İktidarların, bellekleri imha ederek tarihsel gerçekleri tersyüz ettiğini kaydeden Önder, “Yapılan yanlışların çözümünde üç temel şey var: Hakikati ortaya çıkarma, yüzleşme ve adaleti sağlama. Yüzleşme ve adalet olmadan hakikatin anlatılması, tek ayağı eksik sehpa gibidir” dedi.

Önder, konuşmasının devamında 1915 Soykırımı’nı Meclis’e taşıma niyetinde olduğunu söyledi: “Soykırım konusunun, yasa tasarılarıyla ABD veya başka ülkelerin parlamentolarında gündeme gelmesinden rahatsızım. Soykırım’ı kendi meclisimize taşımak istiyorum. Bu benim için onur olur.”