Suriyeli sığınmacılar: Bu da bizim 1915’imiz

[ A+ ] /[ A- ]

nm_IMG_8406_0954

Serdar KORUCU
Agos

Antep’in eski Ermeni yerleşimlerinden, Şahinbey ilçesinin Tepebaşı Mahallesi, Suriyeli mültecilerin yoğun olarak yaşadığı yerler arasında. Şehrin bugünkü en ünlü ibadethanesi Kurtuluş Camii, geçmişte Asdvadzadzin, yani Meryem Ana Ermeni Katedrali’nin merkezini oluşturduğu bölgede, mülteciler, mahallenin restorasyonu başlayan, yarı yıkık da olsa ihtişamını koruyan konaklarında yaşam savaşı veriyor.

Bir zamanlar zengin Ermeni ailelerinin konakladığı evlerde bugün Suriyeliler, kapı ve pencereleri halılarla kapatarak yaşamaya, etraftaki çöplerle geçinmeye çalışıyor.
Savaşın başlamasının ardından Türkiye’ye sığınmış Selam ailesi onlardan biri. Tanınma korkusu ile, fotoğraf çektirmekten kaçınıyorlar. Yalnızca üç çocuklarının objektife gülümsemesine izin veriyorlar. Evin daha büyük iki çocuğuysa çalıştıkları için evde değil.

Ermenilerin tarihi aileye yabancı değil. Selam ailesinin babası Hossam, “Onlar topraklarımıza geldiklerinde bizim şu anki durumumuzdalardı. Bugün bizim de hiçbir şeyimiz kalmadı. Savaş her şeyi aldı götürdü, tıpkı 100 yıl önceki Ermeniler gibi. Bu da bizim 1915’imiz” diyor.

Ailenin en büyük korkusu ise kendilerine karşı yükselen tepkinin pogroma dönüşmesi.

Baba Hossam, “Tek talebimiz ülkemizdeki çatışmalar sona erinceye kadar Türkiye’de kalmak” diyor. Anne Şerife ise bölge halkına sesleniyor: “Hakarete uğruyoruz, dışlanıyoruz. Halbuki bizler mağduruz. Tek isteğimiz hayata tutunmak.”