Yakanlardan Başka Herkes Suçlu!

[ A+ ] /[ A- ]

BirGün Gazetesi

Halihazırda zaman aşımına uğrayan Sivas Katliamı, yandaş basın eliyle de aklanmaya çalışılıyor. 19 yıl önce Sivas’taki Madımak Oteli’nde Pir Sultan Abdal Şenlikleri için bulunan 33 aydını ve iki otel çalışanını, yetkililerin tepkisizliği eşliğinde yakara katleden gerici kitleden başka herkesi suçlayan gerici basın, tarihi yeniden yazma çabasında.

Daha önce Sivas Katliamı’nı PKK’lilerin yaptığını iddia eden Sabah gazetesi, Ergenekon’u fail gösteren Yeni Şafak gazetesine dün bir destek de Yeni Akit’ten geldi.

Vah zavallı katliamcılar!

Gazete, “19 yıldır bitmeyen dava Madımak olayında şok gelişme” diye sunduğu haberde, hem bugüne kadar ortaya çıkarılmış su götürmez gerçeklerle, hem de kendi mantığıyla çelişiyor. Madımak Otel’inde katledilenlerin yanarak değil kurşunlanarak öldürüldüğünün belgelerine ulaştıklarını iddia eden gazete, bunun ispatı olarak ise çok anlaşılamayan bir fotoğrafı sunuyor.

Madımak’ta katledilenler için “Madımak’takiler” ya da “Madımak’ta ölenler” ifadelerinin kullanıldığı haberde, oteli ateşe veren katiller içinse “yüzlerce masum insan hiçbir somut delile dayanmadan tutuklanıp zindanda çürütüldü” deniliyor.

1 fotoğraftan 35 kişilik yorum

‘Habere’ göre; 2 Temmuz gecesi Numune Hastanesi Morgu’na getirilen genç kıza ait cesetteki kurşun yarası açıkça görülüyor. Hastane morgunun mermer zemininde yatan cesedin, sol göğüs bölgesinden, tam kalp hizasından vurulduğu, tişörtünde açılan delikten yukarı doğru şerit halinde kan boşaldığı belirtiliyor. Haberde kurguyu tamamlamak içinse şu ‘hatırlatmalar’ yapılıyor:

“Duyduğu vicdan azabıyla şok itiraflarda bulunan Astsubay Galip Deniz, 2 Temmuz 1993’te Ankara GATA’dan çok gizli timin Sivas’a götürüldüğünü, aralarında sağlık görevlileri ve doktorların da bulunduğu bu ekibin otel içerisinde bulunan provokatörler tarafından öldürülen kişilerin vücudundaki mermi çekirdeklerini çıkardığını belirtmişti… Galip Deniz’in yıllar sonra gelen şok açıklamalarının doğruluğunu ortaya koyan çok özel fotoğraflara ulaşmayı başardık.”

Yanarak ölmeleri kurmacaymış

“Ele geçirdikleri” fotoğrafların 2 Temmuz gecesi hastane morgunda çekildiğini iddia eden gazete, haberin tümünde katliamda tüm yaşamını yitirenlerin kurşunlandığını ileri sürse de sadece 1 kişiye ait olan (olduğu iddia edilen) fotoğraflardan bahsedip durmaktan öteye geçemiyor:

“Sivas Emniyeti tarafından ’28 nolu resim’ ibaresiyle kodlanan ilk resimde, mermer otopsi masası üzerine konulmuş, gözleri yarım açık, kulağında küpe bulunan, esmer, orta boylu, 20’li yaşlarda genç bir kızın, üstü beyaz bir çarşafla örtülmüş halde yattığı görülüyor. Resme dikkatli bakıldığında genç kızın cesedinin bulunduğu masanın kenarlarında taşıma esnasında bulaşmış kanlı bir yüzey olduğu anlaşılırken, 27 numaralı resim ise ‘Yanarak öldü’ raporunun nasıl bir kurmaca olduğunu izah ediyor.”

Yanmamışlar ama zehirlenmişler!

Haberin devamındaysa katliamın dozunu düşürmek istercesine yaşamını yitirenlerin tümünün yanarak değil, bazılarının dumandan zehirlenerek öldüğüne vurgu yapılıyor.

‘Ele geçirdikleri’ fotoğraflarda kime yaptırdıkları anlaşılmayan incelemeleri okurlarıyla paylaşan gazete, 5-6 ceset fotoğrafına dayanarak “Cesetlerin hiç birinde birinci ve ikinci derece yanık izi yok. Duman solumasıyla oluşan siyahlıklar ve hafi deri döküntüleri görülüyor” ifadelerini kullanıyor.

Meğer ‘aydın kisveliler’ yapmış!

Gazete, komplo teorisini biraz daha genişleterek ellerindeki fotoğrafların benzeri olan, katliamdan sonra çekilen 100’den fazla fotoğraf ve ayrıca video kayıtlarının da bulunduğu ancak bunların soruşturma dosyasından çıkarıldığını iddia ediyor. Ardından kullanılan ifadelerse katliamı otelde katledilen aydınlara yükler, hemen hepsini zan altında bırakır nitelikte:

“Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayseri Ağır Ceza, Ankara 1 Nolu DGM ve Yargıtay’da bulunan dosyalarda otel içerisinde korkunç vahşeti ortaya koyan resimler bulunmuyor. Organize planı adım adım uygulamaya koyan derin devletin, aydın kisvesi altında otel içerisine yerleştirdiği elemanları vasıtasıyla ölü sayısını artırmak istediğini ortaya koyan deliler, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı’na hiç ulaşmadı. Görüntülerin Sivas Emniyet Müdürlüğü’nde tab edildikten sonra ortadan kaybedildiği ve bir kısmının müdahil avukatlarının arşivinde saklandığı iddia edildi.” BirGün

‘Fotoğrafları kitabımdan almışlar üzerinde oynamışlar’

Sivas Davası’nın avukatlarından Şanal Sarıhan: “Bu fotoğraflar yeni yayınlanmış fotoğraflar değil. Hem dosya içinde hem de bugüne kadar Sivas’la ilgili yapılan belgesellerin ve yayınlanmış olan kitapların birçoğunun içinde var. Adli tıp raporuna ve otopsi raporuna göre olaydan sonra sadece 2 kişi kurşunla öldü. Bu iki kişi otelde bulunmuş kişiler değil. Dışarıda ele geçmiş kişiler. Orada bir grup dumandan boğularak, bir grup ise yanarak öldü. Ölenlerin yüzlerini is sarmış durumda ve üç iddianamede, gerekçeli kararlarda ve Yargıtay’ın kararlarında otopsi raporları ekli ve bu raporlara göre iki kişi dışında diğer kişiler tamamen dumandan boğularak ölmüş.Haberde kullanılan fotoğraflarda yüzlerdeki siyahlıklar kırmızılaştırılıp kan görüntüsü verilmeye çalışılmış. Genç kızın göğsünde kurşun izi varmış gibi göstermişler ama ölen kızlardan hiçbiri sokakta bulunmuş değil. Sokakta yaralanarak ölen iki kişi var ve ikisi de erkek. Bu fotoğraflar benim ‘Madımak Yangını Sivas Katliamı Davası’ kitabımda da kullanmış olduğum fotoğraflar. Oradan almışlar, renklendirmişler ve üzerinde oynamışlar. Kızın göğsünde öyle bir şey yok. Muhtemelen soluk alamadığı için kulağından kan gelmiş ve göğsüne akmış. Diğer önemli bir nokta da şu ki: Yitirmiş olduğumuz otuz beş insanın ailesi çocuklarını tek tek teşhis etti. Her türlü cenaze işlemleri yapıldı. Eğer kurşunlu ölmüş olsalardı aileler feryat etmez miydi? Bunlar yeni bilgiler değil. Kafa karıştırıp bilgileri yanıltıyorlar. Gerici yayın odakları bunu daha önce Arif Sağ’a yapmıştı. Haber kesinlikle gerçekdışı. Bu olayın vahametini farkındalar ve suçu başkasının üstüne atarak kurtulmaya çalışıyorlar ve bunu sistemli olarak yapıyorlar. BURÇİN GÖNÜL/BİRGÜN

NEDEN ÖNEMLİ?

Yeni Akit gazetesi Sivas Katliamı’nı aklama yolunda yalnız değil. 18.01.2009’da Yeni Şafak gazetesi’nin “Sivas Katliamı Ergenekon İşi” başlıklı bir haberinde Madımak katliamının yanı sıra, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Eşref Bitlis cinayetlerinin de Ergenekonla bağlantılı olduğu öne sürülmüştü. Haberde; JİTEM’in, katliamdan önce PKK, Dev-Sol ve TİKKO’luları cezaevinden kaçırarak şehre getirdiği ve katliamı organize ettiği öne ileri sürülmüştü.

Sabah gazetesi de 30.05.2011’de “Madımak’ta dört PKK’lı” manşetiyle verdiği haberde, katliamı İşçi Partisi ile ilişkili olan 4 PKK’linin yaptığını iddia etmişti.

Demeçleriyle cemaatin söylemleri arasındaki paralellik hiç bozulmayan Nazlı Ilıcak ise CNNTÜRK’teki bir programda katliamın sebebi olarak “Aziz Nesin’in kışkırtmaları”nı göstermişti.