Nurettin ve Nejat Yalçınkaya 19 yıl sonra toprağa verildi

[ A+ ] /[ A- ]

cumartesianneleri

Mardin Kızıltepe’de 1995 yılında gözaltında aldınıktan sonra kaybedilen ve 2008 yılında Katarlı köyünde yapılan kazılar sonucunda kemiklerine ulaşılan Nurettin ve Nejat Yalçınkaya 19 yıl sonra “Şehid namırın” sloganları ve Cumartesi Annelerinin Kürtçe ağıtları eşliğinde son yolculuğuna uğurlandı. Beyoğlu’na bağlı Hacı Ahmet mahallesinde yüzlerce kişi tarafından karşılanan cenazeler, 19 yıl sonra Nurettin Yalçınkaya’nın babası Şehmuz Yalçınkaya’nın yanı başına defnedildi.

19 yıl önce Mardin’ın Kızıltepe ilçesinde gözaltında kaybedilen Nurettin Yalçınkaya ve yeğeni Nejat Yalçınkaya’nın cenazeleri Hacı Ahmet mahallesinde yüzlerce kişi tarafından karşılandı.

YAKAY-DER tarafından Amed’den İstanbul’a tek bir tabut içinde getirilen cenazeler için Beyoğlu Hacı Ahmet Mahallesi’nde bulunan Hacı Ahmet Parkı’nda tören düzenlendi. Törende, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterleri, PKK, KCK, YPG bayrakları ve Nurettin Yalçınkaya ve Nejat Yalçınkaya’nın fotoğraflarının taşındı.

Törende, Nurettin Yalçınkaya ve Nejat Yalçınkaya’nın aileleri, Cumartesi Anneleri’nin yanısıra BDP İstanbul İl Eş Başkanları Emrullah Bingül ve Arife Çınar, BDP İstanbul İlçe Örgütleri Eş Başkanları, YAKAY-DER, DİAYDER, İHD yöneticileri de katıldı.

Devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşunun yapıldığı törende, ilk sözü YAKAY-DER Eşbaşkanı Velat Demir aldı. Kürt halkının yıllarca devlet tarafından katledildiğini hatırlatan Demir, bugün devletin yapmış olduğu katliamların teker teker açığa çıktığını ve artık hesap sormanın da zamanı geldiğini vurguladı.

‘Bu kemikler Türkiye’nin insan hakları resmi’

Demir’den sonra sözü BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül aldı. Bugün yıllar önce gözaltında kaybedilen iki Kürdün cenazesinin sonsuzluğa uğurlamak üzere toplandıklarını söyleyen Bingül, Nurettin ve Nejat Yalçınkaya’nın cenazelerine, “Kürdistan’dan buraya hoş geldiniz” diye seslendi.

Bu katliamların hesabını mutlaka soracaklarını vurgulayan Bingül, “Kimse yerinde rahat durmasın. Gözünüz arkada kalmasın. Arkadaşlarınız, örgütünüz, Önderliğiniz bu hesabı soracaklar” diye konuştu. Bingül’ün ardından söz alan Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun ise hüzün ve mutluluğu bir arada yaşadıklarını ifade etti.

Diğer kayıpların da bulunması için herkesi duyarlı olmaya çağıran Tosun’dan sonra İHD Gözaltında Kaybedilenler Komisyon üyesi Maside Ocak söz aldı. Ocak, bulunan kemiklerin Türkiye’nin insan haklarının resmi olduğunu vurguladı.

“Bu resme yönetenler iyi baksın” diyen Ocak, 19 yıldır bu ülkenin tüm topraklarında bir mezar aradıklarını da sözlerine ekledi. “Kayıplarımızın mezarını arıyoruz. Biz belki bugün iki kaybımızın kemiklerine ulaştık. İki yakınımızı sevdiklerimizin yanında toprağa vereceğiz. Biz İHD ve Cumartesi Anneleri olarak son kemiklerimiz teslim edilene kadar ve katiller bulunana kadar meydanları bırakmayacağız” diyerek konuşmasını sürdürdü.

‘Katiller hesap verene kadar ellerimiz yakalarında’

Son olarak Nejat Yalçınkaya’nın kardeşi Müstakkadir Yalçınkaya söz aldı.

“Biz artık üzülmüyoruz. Bu halk sayesinde mutluyuz. Düşman şunu bilsin biz onları mahkemelere çıkarıp yargılamayana kadar ellerimizi yakalarından bırakmayacağız” diye konuşan Yalçınkaya, kemiklerin bulunduğunu, ama katilerin yargılanmadığını söyledi.

Yalçınkaya, “Katiller yargı önünde hesap verene kadar iki elimiz yakalarında olacak” dedi.

Tören sonrası Nurretin Yalçınkaya ve Nejat Yalçınkaya’nın cenazeleri “Şehid namırın”, “Ey şehit xwîna ta erdê namîne”, “Ey şehit riya te riya me ye” sloganları eşliğinde ve konvoy ile Sütlüce Mezarlığı’na uğurlandı. Cenazeler, burada Cumartesi annelerin Kürtçe ağıtları eşliğinde defnedildi.

ANF