HDP eş genel başkanları Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel, partilerine dönük tırmanan saldırılara karşı dün toplanan parti MYK’sı sonrası bugün basın toplantısı düzenledi.
Saldırılara ilişkin İçişleri Bakanlığı’ndan koruma değil, açıklama beklediklerini ifade eden Kürkçü, saçim güvenliklerinin sağlanamaması nedeniyle Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na (AGİT) başvuracaklarını söyledi. Tuncel ise gerginliğe çekmek isteyenlere yanıtlarını sandıkta vereceklerini vurguladı.
Toplantıda ilk olarak söz alan Kürkçü, bu yıl içinde gerçekleşen 20 saldırının da medyada yer bulmadığını söyleyerek, son derece ciddi ve önemli bir durumla karşı karşıya olunduğunun bilinmesi gerektiğini söyledi. Kürkçü, “Bu sonuncu saldırının da gösterdiği gibi seçim güvenliğinden hükümet sorumludur. Seçim güvenliği ortadan kalkmıştır. Hükümeti seçim güvenliğini iadeye, partimizin haklarını kullanmasının önündeki engellerin kaldırılması yönünde çalışma başlatmaya çağırıyoruz. Bu zaman kadar gelişen ve gelişecek saldırılardan Türkiye’yi yöneten hükümet sorumludur. Bu asla kendiliğinden değildir, her bir saldırının arkasında bir kamu görevlisi var” dedi.
‘O tabela oraya asılacak’
Saldırılarda etkin olan kamu görevlilerinin isimlerini de sayan Kürkçü, “Dün Fethiye’de saldırıları örgütleyenler arasında, Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Ümit Acar’ın da olduğunu arkadaşlarımızca tespit etmiştir. İtfaiyeye emirler vererek, parti tabelasını indirtmiştir. O tabelayı o müdür, oraya geri asacak. O tabela asılmadığı takdirde, ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Bizim ulusal simgelerle bir alıp, veremediğimiz yoktur. Biz amblemimize sahip çıkacağız. İlçe örgütünden arkadaşlarımızın verdiği bilgilere göre, CHP’li belediye başkan adayının yardımcısı da saldırılarda etkilidir. Ordu’daki saldırıları tezgâhlayan Gökay Civelek, Ordu Üniversitesi okutmanıdır. Kendisinin bu saldırıları düzenlerken çekilmiş fotoları vardır, kanıtları vardır. Urla’daki saldırının arkasında yer alanlardan bir de soyadını tespit edemediğimiz Ümit adında emekli bir Özel Harekatçıdır. Bu saldırıları bilinen yüzler tarafından düzenlendi. Biz kendi önlemlerimizi aldık. Ama devlet bir önlem almadı” diye konuştu.
‘Sessizlikleri ile başbaşa bırakıyoruz’
Kendisini demokrat olarak tanımlayan kesimlerden de çok fazla destek görmediklerini ifade eden Kürkçü, “Partimize yönelik saldırılarda kimsenin desteğini görmedik. Onlar sessizliklerini sürdürdüler. Onları bu sessizlikleri ile başbaşa bırakıyoruz. Bizim geleneğimizde zoru görünce yolu değiştirmek yazmaz. Bugün Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının TBMM tarafından idamlarına karar verilen gündür. O karara karşı devrimcilerin tavrı bellidir. Bu bizim parti için de de geçerli. Kimseye bizi koruması için yalvaracak değiliz. Biz kendimizi koruruz. Peki, Türkiye’ye demokratik bir ülke olduğunu dünyaya nasıl söyleyecek? Nasıl olacak da yurttaşlarımız özgür bir şekilde oy kullanabildiğini dünyaya söyleyebilecek? AGİT’e (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) başvuru yapacağız. Bugüne kadar gerçekleştirilmiş saldırılarla ilgili bilgi vereceğiz” dedi.
‘Yaşanan krizin alternatifi HDP’
Kürkçü’nün ardından konuşan Sebahat Tuncel ise yaşanan krizin alternatifinin HDP olduğunun görüldüğünü ifade ederek, bunun birçok siyasi çevreyi rahatsız ettiğini söyledi. Yeni bir siyaset anlayışı öneren HDP’den tüm siyasi çevrelerin rahatsız olduğunu dile getiren Tuncel, “Birçok kesim partimizden rahatsızdır ve bu rahatsız olanlar partimize saldırıları organize etmiştir. Gladyo devreye girmiştir. Bir merkezden organize ediliyor salıdırlar” dedi.
İçişleri Bakanı’na da seslenen Tuncel, “Bizi korumanızı değil, bize açıklama yapılmasını istiyoruz. Bize hep merak etmeyin hiçbir sorun yok yaklaşımı açıklaması yapıldı. Bize böyle denilen yerlerde saldırılara maruz kaldık. Halkımız kendi kendini koruyacaktır. Bizim kavgadan kaçtığımız yok” diye konuştu.
‘HDP gerginliği’ mi dediniz?!
Tuncel medyanın kullandığı ‘HDP gerginlik çıkardı’ yönündeki haberlerini de eleştirdi. “Asıl bu ülkeyi bölmek isteyenleri görün. Kitleyi ajite etmenin kime faydası var. Bu ülkede asıl tarihi direnenler yazar. Bu yaklaşımları bizim kabullenmemiz mümkün değil. CHP’den sadece Melda Onur, Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin dışında kimse açıklama yapmadı. Bu ne demek? Aslında biz bunu onaylıyoruz demek” diye konuştu.
’30 Mart’ta zafer şarkılarını birlikte söyleyeceğiz’
“Bizi gerginliğe çekmek isteyenlere yanıtımız sandıktan iktidar olarak çıkmaktır” diyen Tuncel, “Tüp atanların Sivas’ta yakanlardan ne farkı var? Türkiye halkları ve Kürt halkının yeni bir başlangıç yapmasını istiyoruz. Bu çizgide de durmaya devam edeceğiz. Madem devlet bu çatışmalara zemin sunuyor. Yapılması gereken şey önlemleri almak. Bundan sonra yapılacak şey her yerde olmak. 30 Mart’ta zafer şarkılarımızı bizlikte söyleyeceğiz. Şimdiden kazanan biziz. 30 Mart’ta halkımız gereken cevabı verecektir” dedi.
‘Barış talebimizden taviz vermeyeceğiz’
Tuncel’in ardından HDP Milletvekili Levent Tüzel söz aldı. Tüzel hükümetin kendi suçunu örtbas etmek için HDP’ye yönelik bu saldırıların kullanıldığını ifade ederek, “Bu hepimize zarardır. Halklarımıza zarardır. Çatışmayı yeniden hortlatmak istiyorlar. Halkımız eşitliğe ve barışa destek vermektedir. HDP bundan taviz vermeyecektir. Barış talebimizden taviz vermeyeceğiz. Halkımız bu faşistlere prim vermemeli” diye konuştu. Tüzel son olarak İçişleri Bakanı’ndan saldırılara ilişkin açıklama beklediklerini bir kez daha vurguladı. (DİHA)