Sevag’ın Ölümünde Şüpheler Artıyor

[ A+ ] /[ A- ]

Sahag GÜRYAN
Agos Gazetesi

Batman Kozluk’ta görev yaptığı jandarma karakolunda 24 Nisan’da öldürülen Er Sevag fiahin Balıkçı’nın ailesi ve avukat Cem İsmail Halavurt’un olay yerinde yaptıkları incelemede ortaya çıkan bulgular şüpheleri gidermek bir yana, iyice artırdı. Sevag’ın ölümünü gören tanıklar ile olayın faili Er Kıvanç Ağaoğlu’nun beyanları birbirini tutmuyor.

Sivil mahkemeye verdiği ilk ifadesinde bazı çelişkiler olan Kıvanç Ağaoğlu’nun aşırı milliyetçi görüşlere sahip olduğu ortaya çıktı. Ağaoğlu’nun facebook sayfası ırkçı-şoven ifade, şiir ve şarkılarla dolu. Bu durum, “Sevag milliyetçi bir kurşunun kurbanı mı oldu?” sorusunu akıllara getirdi. Sivil mahkeme tarafından serbest bırakılan Ağağoğlu, askeri mahkeme tarafından tutuklandı. Balıkçı ailesinin avukatı Cem İsmail Halavurt, “Görgü tanıklarının anlatımları o kadar çelişkili ki olayın oluş biçimi bizi ikna etmedi. Sevag’ın Kıvanç ile iyi arkadaş olduğunu söylediler ama buna inanmamızı sağlayacak hiçbir somut ifade ortaya koyamadılar. Tanıkların ifadelerinin olaydan 6 saat sonra alınması da şüphelerimizi artırıyor” dedi.

Sevag Balıkçı Milliyetçi Kurşun Kurbanı Mı?

Sevag Şahin Balıkçı’nın askerlik yaptığı karakolda öldürülmesinin ardından, ailesi ve ailenin avukatı Cem Halavurt’un olay yerinde yaptığı incelemede ortaya çıkan bulgular, Sevag’ın öldürülmesinin ardında görevi ihmal ve milliyetçi nefret olduğu yönündeki şüpheleri artırdı. Sevag’ın 1915’teki tehcir ve katliamların başlangıç tarihi olarak kabul edilen 24 Nisan’da öldürülmesi, olayın Jandarma Genel Komutanlığı tarafından açıklandığı gibi ‘kaza’ olmadığı şüphesini doğurmuştu.

1 Mayıs Pazar günü helikopterle Sevag’ın görev yaptığı Batman’ın Kozluk ilçesi Gümüşörgü Jandarma Karakol Komutanlığı’na giden Balıkçı ailesi, burada tanıklarla konuşarak olayın nasıl meydana geldiğini anlamaya çalıştı. Sevag’ı, Kıvanç Ağaoğlu adında bir askerin vurduğu tespit edildi. Ağaoğlu, Kozluk Sulh Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadede olayı şöyle anlattı. “O gün saat 10.30 sıralarında tel çekmeye 8 kişi birlikte gittik. Bulunduğumuz karakol güvenlik açısından sıkıntılı olduğundan ben de kendi güvenliğim ve arkadaşlarımın güvenliği için silahımı dolduruşa aldım. Silahın namlusu yukarı doğruydu. Ben emniyetçi olarak oradaydım. Silahı dolduruşa alıp da tam indirdiğim sırada silah bir anda patladı. Ben tellerin iç tarafındaydım Sevag arkadaşımız dış taraftaydı. Aramızda 1-2 metre mesafe vardı. Önce şaka yaptığını sandım, 1-2 saniye durduktan sonra şaka yapmadığını, vurulduğunu anladım.” Ağaoğlu ifadesinin ilerleyen bölümünde tüfeği Sevag’a doğrultmadığını beyan etti: “Olay olmadan birkaç saniye öncesine kadar birbirimize gülüp espri yapıyorduk. Kesinlikle birbirimize silah doğrultma şeklinde bir eylemimiz olmadı.”

Karakoldaki doldur boşalt uygulamasını anlatan Ağaoğlu, “Tüfeklerimizin doldur boşlat işlemini bazen karakolda yapıyorduk. Bazen de çalışmaya gittiğimiz yerde yapıyorduk. Genel uygulama bu şekildeydi. O gün çalışmaya gittiğimizde yaptım” dedi.

“Tüfeği Doğrulttu”

Olayın görgü tanıklarından Halil Ekşi ise ifadesinde, Ağaoğlu’nu yalanladı. Ekşi, Ağaoğlu’nun Sevag’a tüfek doğrulttuğunu ileri sürdü: “Biz çalışırken Kıvanç tüfeği tam dolduruşa aldı. Sonra muhtemelen tüfeği şaka amaçlı olarak karşısında duran Sevag’a doğrulttu. Hepimiz gülüşüyorduk. Tüfek bir anda ateş aldı. Baktığımda Sevag’ın merminin sağ yanından girip soldan çıktığını gördüm.”

Görevi İhmal

O gün Sevag ve arkadaşlarının başında rütbelilerin olmayışı olayda büyük bir görev ihmali olduğunu gösteriyordu. Avukat Cem Halavurt, askeri kaynaklara dayanarak verdiği bilgiye göre, karakolda yapılan çit çalışmasında askerlerin başında mutlaka görevli bir personel bulunması gerektiğini söyledi. İzlenimlerini anlatan Halavurt, “Çalışma sırasında başlarında rütbeli yokmuş. Bir askeri yetkili başlarında rütbeli olmadan askerlerin tüfeğe mermi sürmesinin yasak olduğunu söyledi. Eğer o gün başlarında rütbeli bir personel olsaydı, zanlı tüfeği doldurup kurma kolunu çekemezdi” dedi ve karakoldaki tüm rütbeli personel hakkında idari soruşturma açıldığını söyledi.

“İfadeler Yüzeysel ve Çelişkili”

Tanıkların ifadelerinin çelişkili ve yüzeysel olduğuna dikkat çeken Halavurt, askerlerin yönlendirilmiş olabileceğini belirtti. Halavurt “Askerlerin hepsi, olayın kaza olduğu yönünde beyanlarda bulundular. Askeri yetkililer de olayın kaza olduğuna inanmamız için büyük gayret sarf ettiler. Ancak anlatımları çok yüzeysel ve çelişkili. Olayın oluş biçimi konusunda bizi inandırmaya yetmedi. Sevag’ın ve Ağaoğlu’nun iyi arkadaş olduğunu söylediler ancak buna inandıracak somut ifadeler ortaya koyamadılar. Dolayısıyla şüpheler giderilmedi” dedi.

Halavurt, olayın saat 11.00’de meydana gelmesine rağmen ifadelerin 17.30’da alınmaya başlandığına dikkat çekerek, tanıkların yönlendirilmiş olabileceği ihtimali üzerinde durdu.

Kozluk Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki sorgusunun ardından serbest bırakılan Kıvanç Ağaoğlu, daha sonra Diyarbakır Askeri Savcılığı’nın talebi üzerine tutuklandı.

Facebook Sayfasında Milliyetçi İfadeler

Sevag Balıkçı’yı öldüren Kıvanç Ağaoğlu’nun, aşırı milliyetçi Büyük Birlik Partisi’nin eski başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun sempatizanı olduğu ortaya çıktı. Ağaoğlu, Facebook sayfasında üç kere Yazıcıoğlu’nun ‘Üşüyorum’ adlı şiirini ve şovenist bir konuşmasını paylaşmış.

Milliyetçiliği ve militarizmi öven başka paylaşımları da dikkat çeken Ağaoğlu’nun, milliyetçi kesime hitap eden şiirleriyle tanınan Ozan Arif’in şarkılarına da sayfasına yer vermiş.