Cumartesi Anneleri 12 Eylül’ü Sordu

[ A+ ] /[ A- ]

DİHA

Cumartesi Anneleri, 12 Eylül darbesinin ardından gözaltına alınarak işkencelerden geçirilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sordu. Gayrettepe Polis Merkezi’nde derisi yüzülen, kafasına çivi çakılarak elektrik verilen ve daha sonra cenazesi bilinmeyen bir yere gömülen Nurettin Yedigöl’ün katillerinin isimlerini tek tek sayan insan hakları savunucuları, “Soykırım suçlusu devlet suçlarını açıklasın” dedi.

18 yıldır gözaltına kaybedilen çocuklarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri 420. kez Galatasaray Meydanı’nda “Failler belli kayıplar nerede?” pankartı önünde bir araya geldi. Ellerinde kaybedilenlerin fotoğraflarını ve karanfiller taşıyan annelere çok sayıda insan hakları aktivisti de destek verdi. Bu hafta 12 Eylül darbesi döneminde kaybedilen, işkencehanelerde katledilenler için oturan Cumartesi Anneleri, İstanbul’da bulunan ve dönemin en önemli işkence merkezlerinden Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nde katledilen, ardından cenazesi bilinmeyen bir yere gömülen Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sordu.

12 Eylül mağdurları konuştu

12 Eylül 1980 askeri darbesinden bir ay dokuz gün sonra kaybedilen Hayrettin Eren’in ablası İkbal Eren yaptığı konuşmada, Türkiye’de halen kayıp olgusunun varlığını koruduğunu belirterek, bundan dolayı her an bir kişinin evden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamaması olasılığının olduğunu ifade etti. Bundan dolayı herkesi kendileri ile dayanışmaya çağıran Eren, barışın olabilmesi için annelerin acılarının bir an önce dindirilmesi gerektiğini söyledi. 12 Eylül darbesinin hemen ertesi gününde Kars’ta gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır ise darbecilerin ülkede ve dünyanın pek çok yerinde lanetle anıldığını; ancak onların katlettiği Cemil Kırbayır, Hasan Ocak, Nurettin Yedigöl, Fehmi Tosun gibi isimlerin saygı ile anıldığını belirtti. “Egemenler, canileri ve katilleri korudular” diyen Kırbayır, darbecilerden, katillerden, işkencecilerden hesap sorulmamasının onların egemenler tarafından korunduğunun göstergesi olduğunu dile getirdi.

‘Kafasına çivi çakılarak katlettiler’

Nurettin Yedigöl, Gayrettepe Polis Merkezi’nde işkence görürken kendisi de aynı yerde gözaltında bulunan İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe tanıklığını anlattı. Üç ay işkence gördüğünü belirten Efe, Yedigöl’ün dört gün içinde katledildiğini söyledi. Yedigöl’ün kafasına çivi çakıldığını ve buradan bedenine elektrik verildiğini anlatan Efe, buna rağmen sessizliğini koruyan ve tek bir kelime etmeyen Yedigöl’ün işkencecileri daha da öfkelendirdiğini ve sonunda çeşitli işkencelerden geçirilerek katledildiğini aktardı. O dönem işkence yapanların ya da buna tanık olanların Yedigöl’ün 80 yaşındaki annesinin acısını dindirmek için ifade vermesini isteyen Efe, son olarak Gayrettepe Polis Merkezi’nin “Hafıza müzesi” olması talebinde bulundu.

‘Soykırım suçlusu devlet suçlarını açıklamak zorunda’

Yedigöl’ün dava dosyasını takip eden insan hakları savunucusu Avukat Eren Keskin ise, bugüne kadar onca tanık olmasına rağmen savcılara yaptıkları suç duyurularının takipsizlikle sonuçlandığını belirterek, son olarak davanın zamanaşımından düştüğünü kaydetti. Geçtiğimiz günlerde Meclis’ten geçen 4. Yargı Paketi ile işkence suçlarında zamanaşımının kaldırıldığını aktaran Keskin, “Biz yıllardır bunu talep ediyoruz. Ancak bu ülkenin başbakanları, cumhurbaşkanları, hakimleri, savcıları hepsi bir mekanizmanın parçası olduğu için buna karşı çıktılar. Soykırım suçlusu bu devlet suçlarını açıklamak zorundadır” dedi.

‘Kemiklerini mezarıma koyun’

Yedigöl’ün annesi Zeycan Yedigöl ise, gözyaşları içinde ve sesi titreyerek yaptığı konuşmasında, “El bebek gül bebek büyüttük. El üstünde dolaşırdı. Çocuğumuz okusun diye onu okula gönderdik. Bilseydim böyle olacağını köyde tutardım oğlumu. Bizim gücümüz yetmedi katillere, onları Allah’a havale ediyorum. Bize evlat acısı yaşattılar, onlar da yaşasın. Ben ölürsem oğlumun kemiklerini koynuma koyun. Kucağıma basayım onu” diye konuştu. Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın annesine söz vermesine rağmen abisinin kemiklerini bulmadığını söyleyerek, “İşkencecilerden hesap sormak zor muydu? Barış yapacaksan önce annelere sor. Onlardan onay al ki, kemiklerini ver ki bir barış olsun” dedi.

13 tanığa rağmen soruşturma açılmadı

Haftanın açıklamasını yapan İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Gönül Sonbahar, Yedigöl katledildiğinden bu yana sorumlulardan hesap sormalarına rağmen hiçbir sonuç almadıklarını, sıkıyönetim savcılarının 13 tanığa rağmen bu kişilerin tanıklıklarını kabul etmediğini söyledi. Ailenin başvurduğu kapıların tamamının kapandığını belirten Sonbahar, son olarak 21 Mart 2012’de yapılan suç duyurusuna da “kovuşturmaya yer yok” cevabı aldıklarını aktardı. Yedigöl’ün katledilmesinde rol alanların ismini tek tek sıralayan Sonbahar, 12 Eylül darbesinde katledilen ve kaybedilenler için adalet istedi.