Evrensel Gazetesi
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Sürgü Olaylarıyla İlgili Raporunu Açıkladı
Malatya Sürgü’de Alevi aileye yönelik saldırının sorumlusu olarak davulcu tutuklandı ama saldırının organize olduğu ve istihbaratının üç gün önceden jandarmaya geldiği halde önlem alınmadığı ortaya çıktı.
Malatya Doğanşehir İlçesi Sürgü beldesinde Alevi bir aileye Ramazan davulcusu bahane edilerek düzenlenen linç girişimiyle ilgili bir rapor da HBVAKV tarafından hazırlandı. Raporda, olaylar sonrası jandarmanın olaya müdahale etmemesinin yanı sıra, önceden istihbarat alınmasına rağmen önlem alınmadığına dikkat çekildi.
HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez hazırladıkları raporu bugün basın toplantısıyla paylaştı. Olayı öğrenir öğrenmez bölgeye gittiklerini ve orada saldırıya maruz kalan aile, ramazan davulcusu ve vali ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Geçmez, olayın münferit bir
saldırı olmadığına dikkat çekti.
Jandarma sessiz kaldı
Saldırının çok yönlü değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Geçmez, en başta bu meselenin adının konması gerektiğini belirtti. Geçmez, “Bu olay Evli ailesinin Alevi kimliği nedeni ile yapılan bir katliam kalkışmasıdır” dedi. Saldırıda 500’ü aşkın kişinin Alevilere ve Kürtlere yönelik tehdit ve nefret söylemlerinden bulunduklarını kaydeden Geçmez, “Kızılbaşlara ve Kürtlere ölüm, sizi buradan sürgün edeceğiz” denilerek evin camlarının kırıldığını evin kimi yerlerinin tahrip edildiğini ahırın yıkıldığını hatta silahların ateşlendiğini kurşun izlerinin görüldüğünü aktardı. Belde’de bulunan jandarmanın saldırıya geç ve yetersiz müdahalede bulunduğuna vurgu yapan Geçmez, olayın kapatılmasına yönelik girişimlerde de sessiz kalmayı tercih ettiklerini söyledi.
Cevap bekleyen sorular
Geçmez, Evli ailesinin, saldırının jandarma tarafından üç gün öncesinden bilindiğini söylediğine dikkat çekti. Geçmez, “önceden istihbarat alınmasına rağmen neden bir tedbir alınmadığını?” sordu. Saldırının üç gün öncesinden bilinmesine rağmen jandarma komutanı ve belediye başkanın izne ayrılmasına da dikkat çeken Geçmez, istihbarat alınmasına rağmen bu izinlerin neden kullanıldığını sordu. Valinin görüşmelerde güvenlik zaafiyetinin olmadığını söylediğini, daha sonra bir güvenlik zaafiyetinin olduğunu kabul ettiğini belirten Geçmez, ayrıca saldırı öncesi yaşanan tartışmadan hemen sonra savcılığın neden devreye girmediğini sordu. Geçmez ayrıca, jandarma albayının olaydan bir gün önce Evli ailesinin evine ziyarete giderek evlerine saldırı olacağını söylediğine dikkat çekti. Albayın aileye “Evinize saldırı düzenlenecek, çoluk çocuğunuza sahip çıkın” dediğini, ailenin bunu kendilerine aktardığını belirten Geçmez, bu durumun çok tehlikeli olduğunu ifade etti. Geçmez, olayın önceden bilinmesine rağmen müdahale edilmediğine vurgu yaptı.
‘Dışarıdan getirilenler açığa çıkartılsın’
Saldırı için beldeye dışarıdan adam getirtildiğinin ortaya çıktığını kaydeden Geçmez, hala bu kişilerin nereden getirildiğinin ve saldırı ile ilgili alakalarının açığa çıkartılması için girişimlerin başlatılmadığına da dikkat çekti. Geçmez, daha önce MHP’den beldede üç kez seçime girerek kaybeden bir belediye başkan adayının olayla ilgisinin araştırılmasını ve bu kişinin daha önce aileyi tehdit edip etmediğini, Adıyaman’da yaşanan işaretleme olaylarıyla ilgisinin olup olmadığının da araştırılmasını istedi.
‘Meclis bir an önce adım atmalı’
Yaşanan saldırıların, “basit” olarak görülmesinden vazgeçilmesini isteyen Geçmez, daha önce Maraş, Çorum, Sivas gibi birçok katliamda da hep aynı yöntemin izlendiğini hatırlattı. Geçmez, çözümün meclis çatısı altında olduğuna vurgu yaptı. Geçmez, meclisin bir an önce eşit yurttaşlık kavramını içeren bir vatandaşlık hukukuyla oluşan bir anayasa yapması gerektiğini söyledi.