Volkan ALICI – Dilek ERSOY
Mavi Derfter
“Nor Radyo başta Türkiyeli Ermeniler olmak üzere Anadolu coğrafyasında yasayan tüm halkların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri ve kültürlerini paylaşabilecekleri bir internet radyosu projesidir. Nor Radyo, çok kültürlülüğün ve bir arada yaşamın sesidir. Bu bağlamda milliyetçiliğe, her türlü, ırksal, etnik, cinsel ayrımcılığa karşı barış, özgürlük, eşitlik ve kardeşlikten yana tavır alır.” Ermeni gençlerin oluşturduğu Nor Zartonk grubu, Nor (Yeni) Radyo’yu böyle tanımlıyor. Yayıncılık alanına yeni ama yeni olduğu kadar özgün bir ses de katan Nor Radyo üzerine Dença Kartun’la konuştuk. Dileğimiz, Nor Radyo’nun her geçen gün daha çok insana ulaşması, bu değerli çabanın hak ettiği karşılığı bulması. Bu da Mavi Defter okurlarına bizim çağrımız olsun. Hoş geldin Nor Radyo!
Radyonun kuruluşunu konuşarak başlayalım sohbetimize… Nor Radyo hangi ihtiyaçtan doğdu?
Ermenice radyo zaten çokça tartışılan bir konuydu ve artık herkesin ‘evet olması gerekiyor’ dediği bir noktadaydı. Yaklaşık 2005 yılından beri tartışılan bir şeydi ve daha önceden pek çok kez kurulması için adımlar atıldı. Fakat hiçbir şekilde gerçekleşemedi. Bir radyo oluşturma kurulu da kuruldu, yani bir şekilde proje kağıtlara da döküldü ama gerçekleşemedi. Biz de bir radyo kurmayı düşünüyorduk, çok eskiden beri gündemimizde olan bir düşünceydi. Ama o dönem için ayrıca bir radyo kurmak yerine, kurulması planlanan radyoya destek vermeyi doğru bulmuştuk. En son geçen sene baktık ki bu radyonun kurulacağı yok, bir türlü bir yere gelinemiyor, bir türlü somut bir adım atılamıyor bu konuyla ilgili, biz bir radyo kuralım dedik ve Nor Radyo böyle ortaya çıktı.
Yani Kartacalı generalin dediği gibi, ya bir yol bulacaksın ya bir yol açacaksın… Siz de kendi yolunuzu açtınız…
Evet, aynen öyle. Çünkü daha önce bu radyo fikrini ortaya attığımız zaman, bize “zaten böyle bir fikrimiz var, siz bunu birazcık erteleyin, bize destek verin” de demişlerdi, biz de peki dedik. Öylesi bize de daha mantıklı gelmişti ama somut bir adım atılamayınca biz de artık zamanı geldi diye düşündük. Telif hakkı üzerinden bir radyo kurmamız imkansız bir şey, 500-600 bin dolar gibi bir paradan bahsediliyor. O rakamlar üzerinden bir radyo kuramazdık ama en azından çok iyi bir internet radyosu kurabiliriz diye düşündük.
Radyonun program içeriğiyle ilgili biraz bilgi verir misin?
Radyoda aklınıza gelebilecek her alanda program var. Kısaca programları saymak gerekirse, Ermenice çocuk programı var her gün, Ermenice hikayeler okunuyor çocuklar için. Kültür sanat programı var, Hemşince bir program var, “Hemşin Öyküleri” adında. Sinemadan müziğe, edebiyattan siyasete, tarih ve kültür alanlarına yayılan geniş bir çerçeveyi kapsıyor programlarımız. Yakında Rumca bir program da başlayacak. Radyoda şu anda Kürtçe, Türkçe, Ermenice ve Hemşince programlar var. Yakında Süryanice bir programımız da başlayacak.
Çokdilli bir yayıncılık anlayışınızın olduğu programlardan belli zaten. Nor Radyo, sadece Ermeni gençlerin oluşturduğu, onların emek ve katkılarıyla kurulmuş bir radyo. Peki neden sadece Ermenice değil de çokdilli bir yayıncılık projesi düşündünüz?
Hem Ermeni toplumunun ihtiyaçlarını karşılayacak bir çalışma olarak hem de Anadolu halklarının kendilerini ifade edebileceği bir alan olarak düşündük Nor Radyo’yu. Müzik burada önemli bir işleve sahip.
İnternet radyosu olmanın avantajları epey çok. Birincisi RTÜK gibi bir denetim mekanizmasının alanından uzakta olması. İkincisi, FM bandı üzerinden yayın yaptığında sadece belli bir alanı kapsıyor, fakat internet radyoculuğunun çok daha geniş bir alana yayılma olanağı var. Bu avantajlar size nasıl yansıdı?
Söylediğiniz gibi bu avantajların hepsini kullanıyoruz. Bugün aşağı yukarı bilgisayarla ilişkisi olmayan insan yok gibi ya da çok azdır diyelim… Evet, internetten bize ulaşan çok sayıda dinleyicimiz var. Yurtdışından, diasporadan çok fazla dinleniyoruz. Lübnan’dan yine çok fazla dinleyen var örneğin. Tabi avantajlarının yanında bir takım dezavantajlarının da olduğunu söylemek gerekiyor.
Ne gibi?
Örneğin insanlar internet radyosu dendiği zaman çok daha karmaşık bir şeyi algılayabiliyorlar. Çünkü internet radyosu özellikle de Türkiye de daha fazla yaygın bir şey değil. Genelde, nasıl açacağını bilinmiyor, ama kullanımı normal frekans FM bandı üzerinden yayın yapan radyoya göre çok daha kolay.
Şu ana kadar size ulaşan tepkiler nasıl peki?
Tepkiler çok iyi, bizim beklediğimizden de iyi. Genel olarak dinleyicilere baktığımız zaman hep bir tarafında Ermenilik olan insanlar. Diasporanın çok dinlediğini söylemiştim. Zaten hep buraya özlemi olan insanlar özellikle ilgi gösteriyor. Genelde şey “Türkiye’de Ermeni gençler bir şeyler yapıyor” gözüyle bakılıyor ve bunun üzerinden bizi sahiplenen dinleyicilerimz çok fazla. Dediğim gibi tepkiler bizim beklediğimizden çokdaha iyi, örneğin hiç beklemediğimiz yerlerden dinleyenler de var. Diyarbakır’dan, Hopa’dan, Hemşin’den çok farklı yerlerden dinleyenler var.
TRT’nin Kürtçe televizyon adımı çok tartışıldı. Bir de Ermenice radyo var. Devletin TRT merkezli bu tür girişimlerini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizce bu iş devlet tekelinde olabilecek bir şey değil. Ne TRT Şeş’i ne şimdi açılan Ermenice radyoyu çok fazla desteklemiyoruz. Bize yarın öbür gün TRT’den teklif gelse, gelin program yapın diye, bu bizim sıcak bakacağımız bir şey olamaz. Söylediğim gibi devlet elinde, devlet tekelinde olabilecek bir şey değil. Ayrıca bugün TRT’nin kurmuş olduğu radyo Ermenice değil, Doğu Ermenicesiyle yayın yapıyor, ki Türkiye Ermenileri Doğu Ermenicesi bilmiyor. Kesinlikle bize yönelik bir şey değil zaten. Kesinlikle bizim ihtiyacımızı karşılayan bir şey de değil
Nor Radyo için şöyle bir belirleme yapsak; Hrant Dink’in katledilmesinden sonra Ermeni gençliğinin politikaya daha aktif biçimlerde dahil olma sürecinin bir aracı desek, ne dersin?
Bu zaten çok öncesinde de vardı, ama ete kemiğe bürünmesi, söylediğiniz gibi Hrant abinin öldürülmesinden sonra oluşmuş bir şey, yani evet aslında o bir dönüm noktasıdır diyebiliriz.
Bundan sonra radyoyu geliştirip güçlendirmek adına yeni planlarınız, projeleriniz var mı?
Daha fazla dilde programı radyomuza katmak istiyoruz. Süryanice bunun adımlarından biri olacak.Yayın saatlerimizi arttırmayı düşünüyoruz, şimdilik günde sadece 5 saat yayınımız var, saat 20 ile 01 arası. Yayını 12 saate çıkarmak gibi bir düşüncemiz var. Yurtdışında yaşayanlar için problem oluyor saat farklılığı.
Başarılar diliyor, teşekkür ediyoruz.