ETHA
Nor Zartonk, Başbakan Erdoğan’ın “Afedersin Ermeni” açıklamasını, Hrant Dink’in vurulduğu yerde, Agos gazetesi önünde protesto etti.
Şişli’de bulunan Agos binası önünde yapılan eyleme Ermenilerin yanı sıra HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Şamil Altan, HDP MYK Üyesi Hüda Kaya, sanatçı Nur Sürer de katıldı. Eylemde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının olduğu ve üzerinde “Ermenilerden özür dile Erdoğan” ve “Nefretin başı Erdoğan” yazılı dövizler taşındı.
Nor Zartonk Eş Sözcüsü Sayat Tekir, Başbakan Erdoğan’ın 2011 yılında “Ne Ermeniliğimiz, ne Yahudiliğimiz, ne çok affedersiniz Rumluğumuz kaldı” diyerek halklara saldırdığını hatırlattı. Tekir, Başbakan Erdoğan’ın 5 Ağustos günü de “Benim için neler söylediler. Gürcü’dür diyen oldu. Çıktı bir tanesi affedersin çok daha çirkin şeylerle, Ermeni diyen oldu” dediğini belirterek, Erdoğan’ın nefret suçu işlediğini söyledi.
Tekir, Türkiye’deki tüm ezilen halklara, Hristiyanlara, Musevilere, Alevilere, Ezidilere, kadınlara, LGBTİ’lere yönelik saldırgan ırkçı tavır ve nefret dilinin, devletin tekçi anlayışı ve kendisi gibi olmayana karşı tahammülsüzlüğün dışa vurumu olduğunu kaydetti.
Sayat Tekir, “Bu dışa vurumun sonucu bize; kilise ve sinagog saldırıları, linçler ve cinayetler olarak dönmektedir. Gerçekleşen bu gibi nefret söylemleri ve yaşanan olaylarda saldırganların cezasız bırakılmaları, bu ve benzeri olayları adeta teşvik etmektedir” dedi.
Tekir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bu tutumu, Sevag Balıkçı cinayetindeki ‘bilinçli taksir’den, Maritsa Küçük cinayetindeki vurdumduymazlıktan, Zirve yayınevi katliamı davasından, çok yakın bir zamanda Agos gazetesine ve şimdi Fatih Akın’a yönelik ölüm tehditlerinden biliyoruz. Biz bu tutumu; nefret cinayetlerinin failleri serbest dolaşırken Sevan Nişanyan’ın Ermeni kimliğinden dolayı hapishanede olmasından biliyoruz. Bu teşviklerin sonuçlarının en iyi tanığı şu anda üzerinde bulunduğumuz kaldırımdır. Erdoğan hükümeti döneminde, Hrant Dink cinayetindeki işbirliğini, dava sürecini ve faillerin/azmettiricilerin serbest bırakılmasını da unutmayacağız, unutturmayacağız! Şu bir gerçek ki kendinden olmayan tüm inanç ve kimlikleri dışlayan ve aşağılayan bir anlayış cumhurbaşkanı seçilse bile hiçbir zaman bizi temsil etmeyecek, kalbimizin cumhurbaşkanı olmayacaktır.”
İLLE DE ‘KARDEŞLİK’ DİYORLAR
Ermenilerin Türkiye halklarından biri olduğunu belirten Tekir, “Seçim öncesi oy hesaplarına alet olmayı, milliyetçi duyguları kabartmak adına hedef gösterilmeyi reddediyoruz” dedi. Tekir, şöyle devam etti: “Biz ‘bir bebekten katil yaratan’ bu ırkçı ve tekçi zihniyete karşı bir arada durarak, çoğulculuğu ve kardeşliği savunmaya devam edeceğiz. Bizler bu ülkeden ayrılmadan, bu ülkede ayrıştırılmadan ve ötekileştirilmeden herkesin özgür ve demokratik bir ortamda diğer kimlik ve inançlarla eşit yaşamak istiyoruz. Tüm bu nefret ortamına karşı saklanarak, aslını inkar ederek değil, dayanışarak varlığımızı sürdüreceğiz.”
Başbakan Erdoğan’ın nefret söyleminin TCK’nın 216. maddesine göre suç olduğunu kaydeden Tekir, bu açıklama ile Başbakan hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Basın metninin altında imza olarak ise “‘Affedersiniz’ Ermeniler” yer aldı.
Agos gazetesi önünde yapılan eylem “Kürt, Türk, Ermeni, yaşasın halkların kardeşliği”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarıyla sona erdi.