İstanbul’un Ortasında Bir Tuhaf Polis Sergisi

[ A+ ] /[ A- ]

Zeynep Ekim ELBAŞI
Haber Fabrikası

Türk Polis Teşkilatı 166. yılını kutluyor. İstanbul’da bütün önemli merkezler balonlar, afişler, bayraklarla süslenmiş vaziyette. Kutlamaların en yoğun olduğu yer ise Beyoğlu.

Geçenlerde İstiklal Caddesi’nde, bir kilometre uzunluğunda bir bayrak eşliğinde bir polis-halk yürüyüşü düzenlendi. 3 Nisan’da, yapılan Fenerbahçe-Bursaspor maçı öncesinde ise futbolcular ve hakemler sahaya polis kıyafeti giydirilen çocuklarla çıktı. Çocukların ellerinde bir silahları eksikti…

Bu vesileyle Taksim Meydanı’nda bir de sergi açıldı. Daha doğrusu sergi adı altında ama sergiyle fuar arasında sıkışıp kalmış bir ‘çalışma’ bu. Her emniyet biriminin bir standı var. Bu stantlar bir çeşit tanıtıma yönelik. Çevik kuvvet, Narkotik, Pasaport, Terörle Mücadele, Olay Yeri İnceleme, Çocuk Şube Müdürlüğü vs…

Girişte solda, polis teşkilatının tarihiyle ilgili olan stantta yazan yazıyla başlıyoruz sergiyi gezmeye: “Her şey geçmişine sahip çıkabilen daha güzel bir Türkiye için. Geçmişi olmayanın geleceği olamaz.” Bunu okuyunca, yaklaşan 24 Nisan, ve koca bir inkâr tarihi geliyor aklımıza…

Çevik kuvvet standının önünde, görevli polisin üniversite öğrencisi gençlerden birinin renkli boyaya yönelik sorusu üzerine anlattıkları kulağımıza çalınıyor: “Mesela siz şimdi okullarınızda haklı olarak bazen eylem düzenliyorsunuz. Ama sizin aranızda provakatörler oluyor. İşte biz sizin aranızdaki provakatörleri yakalayabilmek, sizden ayırabilmek için bunu kullanıyoruz.” Gençlerden biri ‘ben hiç katılmadım’ diyor.

Görevli polis ekliyor: “Özgür bir ülkede yaşıyoruz. Sizin güvenliğiniz için okullarda sivil polis olmak zorunda.” Olaylara karışmadım iması veren öğrenciyle, polis sanki birbirlerini ikna etme yarışı içerisinde. Öte yandan, Çevikkuvvet standında sergilenen öğeler ise cop, kask, biber gazı, renkli boya… Belki de polis memuru, sergilediklerinden utanıp, öğrencilerden çok kendini ikna etmeye çalışıyor.

Çocuk Şube Müdürlüğü’nün standını süsleyen, çocuk elinden çıktığı belli rengârenk resimler de hapishanelerdeki çocukları hatırlatıyor her şeyden çok. TMK mağduru çocuklar geliyor aklımıza… Burada çocukların kişisel gelişiminin önemsendiği mesajı veriliyor sanki. Tutuklu olmaları buna engel değil ne de olsa… Öte yandan, sergide çocuklar polis motorlarına bindiriliyor, silahlarla nasıl atış yapıldığı gösteriliyor. Asayiş Şube Müdürlüğü standında duran piyangocu kılığındaki manken polis memuru vesilesiyle, aslında hayatımızın her alanında var olduklarını, sürekli gözlem altında olduğumuzu bir kez daha hatırlıyoruz.

Serginin dış cephesinde polislerin çocuklar ve yaşlılarla olan fotoğrafları var daha çok. Ayrıca sergi çadırının girişinde Köpek Eğitim Merkezi görevlisi polislerin, eğitimli köpeklerle yaptıkları şov göze çarpıyor. Meydana doğru ilerleyince, polislerle çocukların kuşlara birlikte yem verdiğini görüyoruz.

Sergiye düzenli olarak okul gezileri düzenleniyor. Yani sergi daha çok çocuklara oynuyor. Çocukları kandırmanın daha kolay olduğu düşünülüyor belli ki… Trajikomik bir hali var serginin.

Her tarafta sloganlar asılı. Birinde, ‘Bize yeter sevginizin bizimle olması’ deniyor mesela. Zaten yeterince fazla sevilen, koruyup kollanan polis teşkilatı daha fazlasını istiyor belli ki. Görev ihmaline rağmen terfi ettirilen emniyet mensupları geliyor aklımıza bu kez…

‘Halk için emniyet, adalet için hizmet’ sloganını gördüğümüzde ise, ‘kimin için adalet?’ ve ‘hangi halka emniyet?’ sorularını sormadan geçemiyoruz.