Misak HARUTYUNYAN
Okullarımızı doğrudan ilgilendiren ve 2012’de yürürlüğe giren Özel Okullar Yönetmeliği değiştirildi. Dün(05.07.2014) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Okullar Yönetmeliği’ndeki değişiklikler, yüzlerce yıldır her türlü zorlu koşul altında varlığını sürdürmüş okullarımızın adlarını devlet zoruyla değiştirmenin önünü açıyor.
2012 yılında ilk kez yürürlüğe giren yönetmeliğin okul adlarının düzenlenmesiyle ilgili 7. maddesi , “Kurumlara, 1739 sayılı Kanunda belirtilen Türk milli eğitiminin genel ve özel amaçları ile temel ilkeleri doğrultusunda kurumun amacına, eğitim programına ve düzeyine uygun, belli bir anlam taşıyan ve Türkçe ad verilir. Yabancı ve milletlerarası okullar hariç, diğer kurumlara ülke, millet, yabancı kurum ve kuruluş adları verilemez.” şeklinde değiştirildi.
Değişiklikten önce, kullanılması gereken dil hakkında herhangi bir düzenleme içermeyen yönetmelik, bu değişikliğin ardından yabancı ve milletlerarası okullar hariç bütün özel eğitim kurumlarının adlarının “Türkçe” olması zorunluluğunu getirdi.
Hala mı Yabancıyız?
Yönetmelikte yapılan değişiklik, yönetmelikte de belirtildiği üzere yalnızca milletlerarası ve yabancı okulları kapsamayacak. Ülkedeki azınlık okullarının birer milletlerarası okul olmadığı düşünüldüğünde, Yönetmeliğin çeşitli yerlerde özel olarak kurumlar arasında “yabancı, milletlerarası ve azınlık” şeklinde bir ayrım yapılırken ilgili maddede yapılmaması, yönetmeliğin kastı hakkında soru işaretleri doğuruyor. Beraberinde daha önce çeşitli davalarda Ermenilerin, yurttaş olmalarına rağmen yargı eliyle yabancı olarak tescillendiği göz önünde bulundurulduğunda , akıllara azınlık okullarının yabancı okul olarak mı kabul edildiği sorusunu getiriyor.
Bununla beraber, yönetmeliğin bir diğer sorunlu kısmı ise, okul isimlerinde “millet” adlarının verilmesinin önüne geçilmesi. Bu ifade de, beraberinde Rum ve Ermeni okulları açısından önemli bir soruna gebe. Bu yönetmelikle birlikte bir anda hukuk dışı hale getirilen okullarımızın adları, başta tabelalardan olmak üzere silinmek isteniyor. Varlığımızı, dilimizi ve kültürümüzü bütün bu topraklara unutturma çabası artık okul tabelalarımıza kadar sirayet etmiş durumda. Azınlıkların okul tabelalarında dahi anımsanmasını istemeyen ırkçı/ ayrımcı zihniyet, okullarımızı kimliksizleştirmenin peşinde, bir adım daha atıyor.
Bu saldırı karşısında yüzlerce yıllık okullarımızı kaderlerine mi terk edeceğiz, yoksa okullarımızın kimliksizleşmelerine engel olmaya mı çalışacağız?