“Başta Ermeni soykırımı olmak üzere tüm katliamlarla yüzleşilmeli”

[ A+ ] /[ A- ]

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançları Meclisi, Ermeni Soykırımının 107’nci yıldönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı.

Ermeni Soykırımıyla yüzleşilmesinin demokratik bir geleceğin birlikte kurulmasının yolu olduğunu vurgulayan HDP açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Utançlarla yüzleşilmeli”

“Büyük Felaket’in (Metz Yeğern) üzerinden 107 yıl geçti. Bu süreç, yüz binlerce Ermeni’nin sürgünü ve pek çoğunun sistematik olarak katledilmesiyle devam etti. Bu coğrafyanın diğer Hıristiyan halkları da bu politika ve uygulamalardan paylarına düşeni aldılar. Farklılıkları silmek ve homojen bir toplum yaratmak; tek ırk-tek din-tek dil anlayışını hakim kılmak; bu topraklarda farklı halkların ve inançların yaşadıklarını unutturmak hedefi ne yazık ki o günden bu yana süregeldi. Farklı halkların ve inançların bir arada yaşadığı bu topraklar üzerinde, hiçbir etnik kimlik, dil, kültür ya da inancın bir diğerinden üstün olmadığı gerçeği halen toplumsal ve siyasal genel kabul görmedi.

Coğrafyamızı çoraklaştıran utançlarla yüzleşmeyi ertelemek, toplumsal barışa ve hakikatlerin konuşulmasına hizmet etmemektedir. Tarihsel ve evrensel bir doğru dünyanın her yerinde geçerlidir: İnsanlığa karşı işlenen suçlarla yüzleşilmesi ortak ve eşit bir geleceği, toplumsal barışı kurmanın önemli bir adımıdır.

Bu topraklarda, bu coğrafyanın kadim halklarından olan Ermeni halkıyla ve Ermeni yurttaşlarımızla birlikte huzur içinde yaşamak son derece önemlidir. Aynı zamanda bölgemizin bir parçası olan Ermenistan devletiyle diplomatik, ticari, ekonomik ilişkileri geliştirmek halkların ihtiyacı ve çıkarınadır.

Bu duygu ve düşüncelerle, Anadolu ve Mezopotamya’nın kadim halkları olarak, 107 yıllık acıları paylaşıyor, yaşanmış olan insanlık trajedisini yüreğimizin derinliklerinde duyuyor, o süreçte yaşamını yitirenleri bir kez daha hüzün ve saygıyla anıyoruz.”

HDK: Halkların geleceği gasbedildi

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançları Meclisi de yapıtğı yazılı açıklamada Ermenilerin bu toprakların en kadim halkı olduğunu belirterek “Tek tip bir toplum ve ulus-devlet yaratmak isteyen İttihat ve Terakki önderleri, Birinci Dünya Savaşı’nın olanaklarını kullanarak, Ermenileri kafileler halinde Suriye çöllerine sürgüne gönderdiler. Sürgüne gönderilenler zorlu koşullar nedeniyle öldü veya öldürüldü. Devletin kolluk güçleri ile beraber, cezaevlerinden bu sebeple salıverilen katillerin oluşturduğu çeteler ve kafilelerin geçtiği yörelerin kışkırtılan halkının farklı biçimlerde dahil olduğu bu soykırım, dünü dizayn etmekle kalmamış bugünün de kültürel, sosyal ve siyasal kodlarını tayin etmiştir” dedi.

Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:

“Bir buçuk milyona yakın insanın katledildiği ve mallarına el konulduğu bu süreç hepimize inkar edildiğimiz, asimile edildiğimiz ve hatta katledildiğimiz bir yüzyıl inşa etmiştir. Ulus-devletin tekçiliğe dayalı sistemini yegane diye sunan ve inşa edenlerin vaat ettiği beka halklar için değildi. Coğrafyanın kültürel zenginliğini, ortak yaşam iradesini ortadan kaldıran ve çağ dışı kalan tek ulus projesi/politikaları hala devam etmektedir.

Halkların karşıtlaştırıldığı, ötekileştirildiği hatta bu yüzden öldürüldüğü bir süreci birlikte yaşıyoruz. Mültecilerin her gün hedef gösterildiği ve neredeyse tüm olumsuzlukların müsebbibi olarak gösterildiği; kültürel ve inançsal farklılıkların tehdit olarak görüldüğü inkarcı politikalar toplumun ve halkların hassasiyeti değil, ulus-devletin devamlılığının politikalarıdır. Türkçülük ve Sünniliğin yüceltildiği dönem ve coğrafya da sadece katledilen Ermeni halkı değildi. Bir bütün olarak bu coğrafyanın ve halklarının tümü eşit ve özgür geleceğini kaybetti.

Birlikte, eşit ve kardeşçe yaşama en fazla ihtiyaç duyulan bu süreçte; başta Ermeni soykırımı olmak üzere tüm katliamlarla yüzleşilmeli, sonuçlarını telafi edici politikalar hayata geçirilmelidir. Halklar ve İnançlar Meclisi olarak 107. yılında soykırımda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Ulus-devletlerin uzak bir gelecek olarak tarif ettiği ortak yaşam iradesinin halklar açısından yakın bir geleceğe dönüştürülebileceğine inanıyor ve bunun mücadele sözünü veriyoruz. İnkar, asimilasyon ve soykırım politikalarına karşı yan yanayız, bir aradayız.”

Kaynak: Evrensel