Nor Zartonk: Aras Nehri’nin batı kıyısındakiler sizinle

[ A+ ] /[ A- ]

Ermenistan’da son bir haftadır yaşanan eylemler Ermenistan demokrasisi için herkese umut vermekte. Görev süresi dolduğu için önce sistem değişikliği sonraysa koltuk değişikliği yaparak cumhurbaşkanlığından başbakanlığa geçen Serj Sarkisyan’a tepki çığ gibi büyüyor.

Sarkisyan’a gelen ana eleştiriler; ülkeyi çevresindekiler ile oligarşik bir şekilde yönetmesi, yolsuzluk, rüşvet, seçim hileleri ve yüksek kişisel harcamalar olarak sıralanıyor. Sarkisyan görevine başbakan olarak devam ederken Ermenistan’ın demokrasi karnesi ise gün geçtikçe kötüleşiyor.

Aslında bu süreç sadece Ermenistan’da yaşanmıyor. Son yıllarda Rusya, Türkiye ve Macaristan’da da seçim yoluyla gelen fakat sonrasında ülkelerini otokratik ve şeffaf olmayan bir yönetim ile diktatörlüklere dönüştüren liderler iktidarda. Savaş, diktatörler için bir çeşit kriz aşma yöntemi olagelmiştir. Onlar milyonlarca yoksulu yok yere ölüme göndererek, kan ve korku ile iktidarlarını korumaya çalışırlar. İkinci emperyalist paylaşım savaşı, emperyalizmin ve diktatörlüklerin nelere yol açabileceğini tüm insanlığa acı bir şekilde gösterdi.

Bir diğer yandan muhalefet ise son yıllarda -liderler değişse de- en önemli anlarda çekinik kalmakta. Artık, Ermenistan muhalefetinin Ermenistan demokrasisi için kararlı ve radikal adımlar atması gerekiyor. Bununla birlikte muhaliflerin sadece yolsuzluk ve rüşvete karşı değil Ermenistan’da hüküm süren oligarşik neo-liberal düzene de itiraz etmeleri şart. Sarkisyan ya da bir başkası, kimin lider olduğundan bağımsız olarak Ermenistan’da gerçek bir demokrasi inşa edilecekse bu, ancak bu perspektifte verilecek bir mücadele ile mümkündür.

Ermenistan’daki sorun Ermenistan’ın Rusya ya da batılı emperyal güçlerden hangisine bağlanacağı sorunu değil, özgürleşme sorunudur. Neo-liberal politikalar ile her gün yediği ekmek küçülen, yapılan yolsuzluklar ile refah seviyesi düşen, etkin bir muhalefetin olmaması nedeniyle umutları kırılan Ermeni halkı, gün geçtikçe Ermenistan’dan uzaklaşmaktadır.

Bir ülkede adalet olmaksızın toplumsal huzur da, refah da olmayacaktır. Ermenistan’ın huzurlu bir ülke olması için demokrasiye, eşitliğe, adalete ve şeffaflığa sarılması gerekiyor. Muhalefetin ve halkın bu temel talepleri es geçmemesi gerektiğine inanıyoruz.

Bugün, biz Aras nehrinin batı kıyısında, Nor Zartonk olarak kendimizi bu direnişin bir parçası hissediyor ve sokaklarda büyük bir kararlılıkla eşitlik, demokrasi ve adalet arayan gençlerin, kadınların, LGBTlerin, yoksulların ve bilcümle halkımızın yanında olduğumuzu bildiriyoruz. Onların Ermenistan’ın kaderini tayin edecek mücadelelerini selamlıyoruz.

Sokak direniş özgürlük!
Փողոց Պայքար Ազատութիւն

Nor Zartonk / Նոր Զարթօնք
21.04.2018, İstanbul