Zirve Yayınevi Cinayeti Davası “Ergenekon”a Sırtını Döndü!

[ A+ ] /[ A- ]

Erol ÖNDEROĞLU
BİA Haber Merkezi

Malatya Mahkemesi için Zirve Yayınevi katliamı beş gencin işi. Duruşma savcısı da, beş tutuklu sağına üçer kez müebbet hapis cezası verilmesini istedi. Soruşturmanın genişletilmesi talebi reddedildi.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul polisinin kanaat raporuna karşın Zirve Yayınevi cinayetinin “Ergenekon terör örgütü” ve Poyrazköy Davası’yla bağlantılarını araştırmayı reddetti; cinayetlerden sadece tutuklu yargılanan beş genci sorumlu tutmayı tercih etti.

Bugün görülen duruşmada mahkeme, müdahil avukatların soruşturmanın misyonerler ve gayrimüslimlere yönelik saldırı planlarını da kapsaması ve bu nedenle soruşturmanın genişletilmesi yönündeki tüm taleplerini reddetti.

Birkaç gencin işiymiş…

İstanbul polisinin Ergenekon savcılarının isteğiyle hazırladığı raporda, Ergenekon sanığı emekli orgeneral Hurşit Tolon ve Durmuş Ali Özoğlu’da “Misyonerlik”e dair “gizli” belgelerin bulunduğu, belgelerde “Kayra Dağıtım” (Zirve Yayınevi’nin eski adı) ve “Malatya” adının özellikle geçtiği, Ergenekon Davası sanığı Sevgi Erenerol’un söyleminin bir grubu harekete geçirmeye yönelik olduğu iddia edilmişti.

Malatya’daki olaydan üç ay sonra işlenen Hrant Dink cinayetinin müdahil avukatları da, “psikolojik harekat yürütmek” ile suçladıkları Özoğlu’nun sorumluluğunun belirlenmesini istiyorlar.

Beş sağına üçer müebbet hapis

Davanın 24. duruşmasın iki savcıdan Şeref Gürkan, Almanya uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in tasarlanarak öldürülmesine iştirak ettikleri gerekçesiyle tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Salih Gürler’in üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını istedi.

Gürkan, Günaydın’ın “örgüt yöneticiliği”nden, diğer dört sanığın da örgüt üyeliğinden mahkum edilmesi; ayrıca, bu beş tutuklu sanık için “nitelikli gasp”, “hürriyetten mahrum bırakmak” suçlamalarından 20 yıl hapis istedi.

Savcı, tüm tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanıklar Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki’nin de hazır edildiği duruşmada, Aral ve Yelki’nin kendisini azmettirdiğini savunup ifade değiştirdiği için Günaydın hakkında “iftira atmak”tan suç duyurusunda bulunulmasını da talep etti.

Müdahiller: Mahkeme bir fırsatı kaçırdı

Duruşma çıkışında gazetecilere açıklama yapan müdahil avukat Murat Dinçer, “Yargı izlenen yöntemler bakımından yargının yeterli donanıma sahip değil. Sanıkları azmettirenlerin, suç işleme noktasına getirenlerin de soruşturulması gerekirdi. Ancak mahkeme davayı beş sanıkla sınırlandırdı. Bundan sonra taleplerimizi yineleyeceğiz” dedi.

Avukat Nalan Erkem de, Poyrazköy Soruşturmasının incelenip değerlendirmeden cinayetlerin gerçek kapsamının görülemeyeceğini vurguladı:

Avukat Erdal Doğan da, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin 13 Kasım 2009 tarihli raporunun, Ergenekon sanıklarıyla Malatya’daki cinayetler arasında bağlantıları net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi: “Bu dosya da tıpkı Danıştay saldırı davası gibi Ergenekon’la bütünleştirilebilirdi ama bu fırsat değerlendirilmedi.”

Davanın 15 Nisan’da görülecek 25. duruşmasında müdahil avukatlar esas hakkındaki savunmalarını sunacaklar.