ABDEM 1915 Soykırım Kurbanlarının Anısı için Soykırım Anıtına Çelenk Bırakacak

[ A+ ] /[ A- ]

abdemlogo

ABDEM, 1915 Soykırımının 99. Yılında, Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından hala inkâr edilmesini, toplumumuz için bir yüz karası ve en büyük insanlık ayıbı kabul etmektedir. Soykırımı inkârın, farklı inançlara ve farklı ulusal aidiyetlere mensup halklarımızın, karşılıklı saygı ve barış ortamında ortak yaşamı ve ortak geleceği üzerine çökmüş karalık bir gölge olduğu inancındadır. Zira soykırımın inkârı, soykırımın devamıdır; yeni soykırımlara ve yeni insanlık suçlarına kapıları aralayan en büyük tehlikedir. 1915 Soykırımından buyana yaşamak zorunda kaldığımız hayatın gerçekleri, bu tespitimizin doğruluğunu bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.

Soykırım mağduru halklar Türkiye toplumu içinde “şüpheli yabancılar’’, Kürt ulusu, TC-devletinin bütünlüğüne yönelen bir “tehdit”, Alevi inancı, Sünni İslam’ın bağrında bir “yozlaşma” görüldükleri için hepsi birer düşman kabul edilmişlerdir. Bu nedenle 100 yıllık tarihimiz, Türkçü ulus konseptine uymayan halkların toplumsal yaşamlarına soykırımcı müdahalelerin, pogromların, insanları kaçırıp kaybetmenin, kitleler halinde zindanlara doldurmanın, günlük sorgulama yöntemi olarak işkencenin, insanlık onurunu sistematik olarak çiğnemenin tarihi olmuştur. Bir başka ifadeyle inkâr edilen kanlı karanlık geçmiş, geleceğimizi ipotek altına almıştır.

Soykırım mağduru halklar kendi kadim yurtlarında yok olmakla yüz yüze, gittikçe azalan birer azınlık konumuna düşürülürken, 1915 karanlığı, ırkçı ittihat mirası Türkçü ulus konseptine uyum göstermek istemeyen, kendi kimliğini, kendi inancını benimseyen halkların kaderi haline gelmiştir. Irkçı baskı ve yok etme politikası altında toplumsal hayatın bu kadar ağırlaşmasında, insanlığa karşı işlenen suçlar karşısındaki duyarsızlık, toplumun ilerici aydın kesimindeki suskunluk, ittihatçı-kemalist ideoloji ile bağların koparılamamış olması, tayin edici rol oynamıştır.

Bu gün bizler, soykırım mağduru halkların acılarını paylaşmak için geç kalmış olmanın utancı içindeyiz. Ancak daha da geç kalmanın utancını taşımaya katlanacak tahammülümüz kalmamıştır. Cehaletlerin, aç gözlü ihtiraslarının kurbanı olan atalarımızın geride bıraktıkları karanlık geçmişin kanlı mirası ile hesaplaşmanın vakti gelmiştir.

Tarihimizin Karanlık sayfaları ile yüzleşmek için kararlı ve cesur adımlar atmadan, insanlık adına onurlu bir gelecek kurmak için bütün girişimlerimizin başarısızlığa mahkum olacağının bilincindeyiz.

Geçmişteki hatalarımızdan ders çıkararak işe kendimizden başlamak üzere toplumumuzu insanlığa karşı işlenmiş suçlarla yüzleşmeye teşvik edeceğiz. İnkarcı devlet politikasına karşı kamu vicdanını duyarlı kılmak için çalışacağız.

ABDEM olarak bizler, Türkiye Cumhuriyeti devletinin soykırımı inkâr politikasına karşı sembolik bir adım atarak, Erivan’da Soykırım Anıtına bir çelenk bırakacağız; soykırım kurbanlarının anılarına saygıda bulunacağız; soykırımın inkârından duyduğumuz üzüntümüzü ve utancımızı başta soykırım mağduru halklar (Ermeni, Süryani, Helen, Ezidi) olmak üzere, Türkiye ve dünya kamuoyuna duyurmaya çalışacağız.

24 Nisan’da Soykırım Anıtı önünde Türkiye Cumhuriyeti devletinden, “1915 Soykırımını tanımasını ve soykırımdan kaynaklanan bütün yükümlülüklerini yerine getirmesini” talep edeceğiz. Soykırım kurbanları için adalet talep edeceğiz.

(ABDEM)